Sonunda ölüm olduğundan kuşku
duymadığın bir macerada mutluluğu aramak…
Ancak zamanı unutursan ruhuna
kanat takıp istediğin yüksekliklere açılırsın…
Hayat baştan sona yanlış bir kurgudur!
Ne zamandan beri?
İnsan türünün düşüncelerini
seslendirmeye başladığı günden beri…
Şöyle böyle 100 bin yıldır…
∘∘∘
Mutsuzluk bilinci canlılar
dünyasında düşünce silahına sahip olmanın diyeti olmalıdır!
Düşünmek suçsa, günahsa; insan,
bilgi meyvesini yediğinden Cennetten kovulmuşsa cezası mutsuzluktur…
Selamet, esenlik ve tam güvenlik
aramak, yaşam serüveninin hayal kırıklığına direkt giden lanetli sokağında ömür
tüketmektir…
Bir yanda ölüm ve hayat
korkularından arınmak, diğer yanda selamet olmadığının bilincinde olmak…
Mutsuzluk bilinci dediğim budur!
∘∘∘
Mutsuzluk bilincinin panzehri içinde zamanı unuttuğunuz uğraşlara dalmaktır…
Sizin için mutluluk büyüsü ve “İnanamıyorum
ben bunun için yaşamak istiyormuşum…” diyeceğiniz şeyler, bu uğraşlardır…
Mutsuzluk, acıdan çok uğraşsızlık;
sevinç, acısızlıktan çok içinde kaybolduğunuz uğraştır…
∘∘∘
Doğmuş olmak büyük günah mı;
yoksa büyük şans mıdır?
Hangisi aklınıza yatarsa yatsın…
Zamanı, Tanrı’nın ister büyük
laneti ister büyük lütfu olarak görün…
Hayatı, zamana karşı duruşunuzla
değerlendirirsiniz:
Ya kendinizi bulduğunuz
uğraşlarda unutursunuz zamanı…
Ya da TV seyrederek, akıllı
telefon tüketerek veya kim bilir hangi yolla can sıkıntınızı gidermeye
çalışırsınız!
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder