Para
yarışıdır piyasa.
Parayı
getiren düdüğü çalar.
Kural
koyamadığın bir spor karşılaşmasına benzer…
∘∘∘
Sporda
sayı yapacaksın…
Hayatın kuralları en sağlam oyunudur spor…
Kendi
kuralları da spordaki gibi olabilse; bir centilmenler oyunu olurdu hayat…
Biliyoruz
öyle değildir; hoyrat, kaba, saygısız, bilgisiz herkes oynayabilir yaşam
oyununu…
Çünkü
toplumlar üyelerini eğitmeye hiçbir zaman yeterince para ayırmazlar…
Yaşamı
korumaya yeterince paraları hiç olmamıştır…
∘∘∘
Piyasa
hayata benzer, kurallar çiğnenir, uyanıklar alkışlanır; paçayı kaptırmadan para
getir alnından öpülür…
∘∘∘
Böyle
ortamlarda bilimsel –ve de ahlaki- yöntemin yeşereceğini beklemek, hayaldir…
Büyük
balık küçük balığı yalnız kendisinin kullanabildiği araçlarla yutar; oyun hiç
adil olmamıştır…
∘∘∘
Doğa
kurallara uymasaydı doğa bilimi -fizik, kimya, biyoloji…- olur muydu?
Piyasa
insan yapısıdır; kuralları sallamaz…
Kurallara
uymadan da para kazanılır; hatta daha kolay kazanılır.
∘∘∘
Niçin
bilimsel olsun ki piyasa?
İşe
yarar, sağlam bilgi üretmek zordur;
Bilgi
ister, birikim ister; önce patronun kafasındaki, ardından çalışanların zihinlerindeki
geleneksel sağduyu yanlışlarını düzeltmek ister…
Nesilden
nesile öğretilmiş doğruları (!) kafalardan sileceksin!
Bununla
kim uğraşır?
∘∘∘
Piyasa
yalnızca teknolojiyi –bilimin uygulamalarını- kullanır…
Hitler
de kullandı bilimi, hem de en üst düzeyde…
Kafelerde
karşılıklı oturup birbirinin yüzüne bakmadan başkalarıyla “chat” yapan gençler de
bilimi kullanıyor…
Onlar
bilimselse piyasa da bilimseldir…
∘∘∘
Bilim
kime kalır piyasada, arka yolları beceremeyen, ya da onları zül addeden saflara…
İlle
de piyasada kalacaklarsa bilimin bütün sıkıntılarını çekerler…
Gider,
Goldratt’ın (ö. 2011) TOC’sini –kısıtlar teorisi- uygulamaya kalkarlar…
Onlar
da yüzde biri zor geçiyor…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder