Akıllı
olmak saçmalamaya engel değildir.
Adımı
atan duygulardır, akıl ne düşünürse düşünsün…
∘∘∘
Duyguları
alınmış birini düşünün…
Olur
mu duyguları alınmış insan?
Olur.
∘∘∘
Sinir
bilim literatürü anlatıyor benzer vakaları:
Kafalarından
darbe alan bazı kazazedeler en basit sorunlar hakkında akıl yürütmelerini
sonlandıramazlar.
Sevgilisiyle
nerede buluşacak?
Saatlerce
düşünüyor, karar veremiyor…
Çünkü
duyguları çalışmıyor; duygular ateşlemeden kimse karar alamaz!
Arkadaşınla
buluşacağın kafeyi bile seçemezsin…
∘∘∘
Doğru
düşünürsün; ancak duyguların izin vermediği için doğru adımı atamazsın…
Mantıklı
düşünebilirsin ama sonuçları uygulamak her babayiğidin kârı değildir…
(Mantıksız
zaten düşünemezsin, yanlış düşünce de mantık kullanır ancak mantığı doğru
değildir)
Duygularını
yenmeden kimse karar alamaz…
∘∘∘
Erkeklerin
çoğu istediği kadınla yatmayı doğal bulur, bu erkekliğin icabıdır!
Eşlerini
aldatanların bir kısmı, kadınların da böyle bir hakları olması gerektiğini
mantıklı bulabilir, ancak uygulayamaz!
Duyguları
buna asla izin vermez!
∘∘∘
Duygular,
bir kararı uygulamadan çoğunluğun ne yaptığına bakar…
Çoğunluğun
davranışlarına uygun değilse anında veto eder!
Bunun
dramatik örneği, şirketler için yeni bir yönetim sistemi olan TOC’dir…
(TOC
–Theory of Constraints- Kısıtlar Teorisi)
∘∘∘
Oturun
patrona anlatın…
“Harika,”
der “tam da bizim ihtiyaçlarımıza göre…”
Uygular
mısın, diye sorarsın…
Sessizce
hayır anlamında başını iki yana sallar…
Çoğunluk
böyle yapmıyordur…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder