20 Eylül 2017 Çarşamba

Boşa Geçen Hayat Yoktur




Yaşam senin; niçin yaşanacağına sen hükmedersin…
Bu pencereden bakınca başlık doğrudur…
∘∘∘
Ancak hayatlara yalnızca bu açıdan bakılmaz…
Söz konusu olan, arka plandaki akıl ve duygu yumağının sahneye koyduğu oyunlardır…
Her oyun, seyirciye seslenir; sen istesen de istemesen de sahnedeki hikâyeyi onlar da değerlendirir…
∘∘∘

Seyirci toplumdur.
Toplumun tartısı sandığından daha değerlidir…
Garip olan toplumun seni bilgisizce, görgüsüzce sana haksızlık edecek düzeyde yanlış anlıyor olabileceğidir…
∘∘∘

Başkalarının görüşleri önemliyse buna karşın olmalıdır.
Ve öyledir…
∘∘∘

Ormanda tek başına geçen bir yaşam çoğu insan için boşuna yaşanmıştır…
Bunu bilerek sürdürürsün başkalarına tuhaf gözüken hayatını…
Çoğunu ciddiye almaz, boş verirsin; yalnızca senin için görüşleri değerli olanları dinlersin…
Mantığın sağlamsa onlara bile aldırmazsın…
Ama söylenenleri duymak yine de önemlidir.
∘∘∘

Neden mi, çünkü hayatını sınamak için başka test alanı yoktur.
Fizik olsa, iş kolay; başka fizikçiler seni didik didik eder, nerede durduğunu sana anlatırlar…
İstemesen bile...
Hayat öyle mi? Kimsenin umurumda olmazsın…
Varsın ileri geri konuşsun herkes…
Ne kadar sağlam duruyorsun, anlaman için bir sınama imkânı sunarlar sana.
Yürüdüğün yolun sürdürülebilir olup olmadığını görürsün…
Niçin yaşadığından emin olursun.
∘∘∘

Demokrasi, herkesin aptalca bile olsa konuşması, toplum bilimini, hayat bilgisini, “bilimsel” yapan biricik düzenektir…
Hayatın laboratuvarıdır, isteyenin istediğini söyleyebilmesi, yazabilmesi…
Yaşama nedeninin yanlışı olmaz…
Başkalarını rahatsız etmediğin sürece…
Kimin kimi rahatsız ettiğini bağımsız, güvenilir hukuk belirlediği sürece…

∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder