Hayata tahammül etmek kolay
baş edilecek bir sorun olsaydı kimse hayatın
anlamını aramazdı.
∘∘∘
Yalnızken kolayca derin
düşünür ancak zor akıllı olursunuz; kalabalıklaştıkça düşünceleriniz
müsamerelerde bile komik olacak denli sığlaşır ve kolay delirirsiniz.
∘∘∘
Çok zeki olduğu bilinen adam, nasılsın diye soranlara her defasında
coşkuyla, “Bomba gibiyim!” diyorsa
kendini kandırabilmek için başkalarına rol
yapıyordur…
∘∘∘
Her entelektüel hakikatin peşinde
olduğunu söylediğinde yeterince saygın bir açıklama yaptığını düşünür. Oysa cıngarın çıktığı yer “hakikat”tir.
∘∘∘
Kadın hayatın acımasızlığının
panzehiri olarak “sevgi dolu”
olduğunu söylüyorsa, Adamın yükü inanılmaz şekilde artıyor
demektir...
“Hayat dolu” olmayı yanlış yorumladığına Kadını inandıramazsa yanmıştır!
∘∘∘
Google’dan toparladıklarınızı ‘bilgi’
sanmakla kayın validenizi Meryem Ana sanmak arsında derinlemesine fark yoktur.
∘∘∘
İnsanlar yaşam içgüdülerine esir olmaktan kurtulabilseydi tarih kan gölü olmazdı. Hoş bir tarih isteyen toplumlar
ücretsiz “hayat ve ölüm korkusundan
kurtulma” eğitimleri koymalıdır.
∘∘∘
Hoşça vakit geçirmenin can
sıkıntısının çaresi olmadığı anlaşıldığında Batı uygarlığı çökmüş demektir.
∘∘∘
Uzmanlar karşısında Karagöz
olmayı beceremezsek Hacivat salgınına
omuz veriyoruzdur.
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder