3 Mart 2016 Perşembe

Türk Hakem Avrupa'da Başka Türkiye'de Başka Yönetir


Hakemler endüstriyel futbol ajanlarıdır, müşterilerini tatmin etmek  isterler.
Karar satarlar…
Doğru’  isteyene doğru, ‘uygun’ isteyene ise ‘uygun karar’ servisi yaparlar.
Böyle başa, derler, böyle tıraş…
Bilinçli, bilinçsiz…
∘∘∘

Düşündüğümüzün tersine ‘karar’ dediğimiz şey ‘duygu’nun galebe çalıp at koşturmasıdır.
Aklınıza gelen fikirler duygu haritanızın değişik bölgelerinde çakar...
Tehlikeli, kuşkulu, zararlı, düşman çoğaltan, alkış alan, kariyer için tehlikeli, aptal olma oğlum, dünyanın ahmağı ben miyim, dünyayı ben mi düzelteceğim…
Saniyeler içinde yıldırım hızıyla yol alır sihirli ışık
Parıldadığı yer sizin kararınızdır.
∘∘∘

Bizler zorunlu olarak düşünen makineler değiliz; hisseden makineleriz düşünmeyi de becerebiliriz…[1]
Hakemler de öyle…
İnsanlar beyinlerini kendileri yapar ama bunun farkında olmazlar.[2]
Hakemler de öyle.
∘∘∘

Fikirleri beyin haritanda sınaya sınaya farklı kültürlerde yaşarken beynini oluşturursun.
Farkında varmadan…
Genetiğim böyleymiş sanırsın; aslında  kendin yapmışsındır.
İki ayrı kültürde yaşamışsan iki duygusal haritan olur.
Nerede nefes alıyorsan o haritaya can verirsin.
∘∘∘
Sıkışınca taraftarını ve futbolcularını motive etmek için hakemi şeytan ilan eden hocaların ve yöneticilerin kültüründe hakemler duygu haritalarıyla korunurlar.
Yöneticiler, teknik direktörler, futbolcular ve taraftarlar bu kültürün ana unsuruysa hakemlerin tarzından onlar sorumludur.
Hakemlerin haritalarını onlar çizerler.
∘∘∘
Avrupa’dan ülkesine gelen Türk hakem girişte vitesi değiştirir.
Türk duygu haritasına geçer…
Maçı  öyle yönetir...
İşçilerimizin otomobil kullanması faklı mı?
∘∘∘





[1] Antonio Damasio (d:1944),sinirbilim ve nöroloji profesörü.
[2] Catrine Malabou (d: 1959), Fransız filozof.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder