21 Temmuz 2017 Cuma

İnsanın İnsanla Bunalımı




İyi niyetli budalaların düştüğü büyük krizdir, insanın insanla bunalımı.
Kolayca düştüğün tuzak…
Kafanı kullandığını sanırsın aslında peşinden gittiğin duygularındır…
∘∘∘

Elinde çekiç varsa her şeyi çivi görürüsün!
Bu işin bir yanı…
∘∘∘

Diğer yanı da şu:
Elinde çekiç yoksa herkes kafama vuruyor sanırsın…
∘∘∘

Birisiyle ilişki kurman –eşin dahil- bu iki birbirini yiyip bitiren duygunun mayalanmasıyla yapılmış şarapla kadeh kaldırmandır…
Her ilişkin doğal bir kriz kaynağıdır…
∘∘∘

Ben kaçarım, diye düşünme kimse kaçamaz…
En çok da en yakınınla risk altındasındır:
İstediğin kadar elindeki çekiç kimsenin başına değmesin diye hayatını ver; yanındaki o çekici sürekli kafasına vurduğunu hayal etmekten kendini alamaz!
Düşünce – duygu karışımının bir lanetidir bu!
Bunları Schpenhauer’den[1] (ö. 1860) de okuduğumda şaşırıp kalmıştım…
∘∘∘

Çare?
Çaresi yok!
Olabildiğince mesafeli, olabildiğince dengeli, enseye tokat ilişkiden uzak, hep tadında bıraktığın ilişkilerle yaşamak…
En yakınlarınla bile; hatta önce en yakınlarınla…
∘∘∘

Hata yapacaksan yalnız kalarak yapacaksın olmadık ortaklıklara kalkarak değil!
Yoksa hayatın çekici ‘vurdun–vurmadın’la heder olup gider; yaşıyorum sanırsın…
Hayata lanet yağdırırsın…
∘∘∘

Her çare’nin bir bedeli vardır!
Sıradanlığı aşmadan bu ilacı içemezsin…
Başkalarıyla yeterince dengeli ilişki, kendinle yeterince sıcak ilişkin varsa olasıdır…
∘∘∘

Dediklerim okularda söylenenlerle taban tabana zıt biliyorum…
Onlar daha çok para kazanmak için…
Benimkilerin derdi daha iyi yaşamak…
∘∘∘



[1] Ünlü Alman filozof.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder