29 Temmuz 2017 Cumartesi

Doğru Zaman Doğru Yer Yorumcuları




Televizyonda seyrettiğim en az palavra olan şey futbol muhabbetleri…
Ne denli basitse o denli karmaşık ve olumsal olan bu sporun yorumcuları, eski futbolcular…
Türkçe ile yakınlıkları yok;
Kalabalıklar önünde konuşmaya yabancılar…
Akıl yürütmenin hangi sağlam mantık’a yaslanması gerektiğini belli ki hiç düşünmemişler…
∘∘∘

Cem Yılmaz, birliğinde tedavi olduğu sağlık personelini şöyle anlatıyor:
“Hasta olarak gelmişler…
Kendilerini yetiştirmişler…”
Futbolcular da öyle:
Formaları soyunup stüdyoya gelmişler; kendilerini yetiştirmişler…
∘∘∘

Zannettikleri kadar zor olmadığını görerek pek şaşırdıklarını sanıyorum:
Doğru zaman ve doğru yer sözlerinde olduğu gibi, alacaksın bildiğin tüm isimleri ‘doğru’ sözcüğünün kuyruğuna takıp cümle içinde kullanacaksın…
“İnanamıyorum, bize niçin bunca para veriyorlar?” diye çoğunun aklından geçiyordur...
∘∘∘

İşini hakkıyla yapanları tenzih ediyorum…
Diğerleri anlatıyor:
Hoca mı başarısız?
“Doğru zamanda, doğru kararları alamıyor… Futbolcuya doğru taktik veremiyor, rakibe göre doğru oyun planı yaratamıyor...
Doğru ilişki kuramıyor oyuncularla…
Kim meydan okuyabilir?
∘∘∘

Futbolcu mu iyi değil?
“Doğru zamanda, doğru yer tutmayı, doğru pozisyon almayı bilmiyor. Doğru vuruşu seçmeyi ve seçtiğini doğru vurmayı bilmiyor…”
“Doğru hayat yaşamıyor, hep eğlence, hep eğlence; doğru oyun çıkar mı bu adamdan?”
Kim ne diyebilir?
∘∘∘

Adam iyiyse her şeyi doğru yaptığını söyleyeceksin; kötüyse hiçbir şeyi doğru yapmadığını…
Ve de sen işin uzmanısın; doğru zaman, doğru yer uzmanı!
∘∘∘

Bizim futbol yorumcularının eline bu ucuz silahı veren Aristoteles (ö. m.ö 322) duysa şöyle derdi:
“’21. yüzyılda insan yanlış zamanda yanlış yerde!”

∘∘∘






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder