26 Temmuz 2017 Çarşamba

Baudelaire'i (ö. 1867) Duymamış İnsan





Değmen gerekene dokunman eksikse, kendin keşfederek doldurursun boşlukları.
Zamana kafa tutarak…
∘∘∘

Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa çeken zamanın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız.
Şarapla,
Şiirle
ya da erdemle
nasıl isterseniz.
Ama sarhoş olun…
Diyen şairdir Baudelaire -bodler…
∘∘∘

Aklı başında olanların (!) başka bir deyişle kafayı sıyıranların imparatorluğudur bu yüzyıl…
Kömür ve petrol severlerin…
İşletme fakültelerinde işletilmeyi eğitim sayanların…
Üniversitelerinin kapılarında “Para kazanmayı bilmeyenler buraya giremez…” yazanların imparatorluğu…
∘∘∘

Bırak şehrin iğrenç kalabalığı gitsin.
Yesin kamçısını hazzın sefil çümbüşte…
∘∘∘

Denize bakmasını unutmuş, köleliğini gücü sanan insan…

Deniz aynandır senin, kendini seyredersin
Bakarsın, akıp giden dalgaların ardından.
Sen de o kadar acı bir girdaba benzersin.
∘∘∘

Duymayı, düşünmeyi, hissetmeyi kaybettiği gençliğinden mecalsiz çıkan…

 “Gençliğim bir karanlık fırtına oldu,
…..
Öyle harap çıktım ki bu fırtınadan,
Bahçemde kızarmış tek tük meyve kaldı.
∘∘∘

Paranın gölgesinde cennetini arayan…

Ne kadar uzaktasın ey mis kokulu cennet,
Ey, sadece sevincin, aşkın ürperdiği yer,
Ey her ruhun içinde boğulduğu saf şehvet,
Ey bir ömür boyunca gönül verilen şeyler!
Ne kadar uzaktasın ey mis kokulu cennet…

∘∘∘

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder