Talihli
kişi zamanında -20 yaşında- bu soruyla karşılaşır…
Bırakın
doğru yanıtlamayı, duymak bile avantaj sağlar insana.
∘∘∘
Çoğunluk,
40’lara yelken açarken, gündelik hayatın çalkantıları içinde sezinler…
O da
yarım yamalak, hayal meyal…
Uzun
süre birlikte yaşarsan ancak cevapların gölgesinde ritim yakalarsın;
Benliğin
huzur bulur…
Akıl
erdiremediğin lanetli bir labirent olmakta çıkar hayat, kulaklarını tırmalamayan
makamda bir şarkıya dönüşür…
∘∘∘
Bilgi
mahallesinde mi, yoksa piyasa da mı yaşayacaksın?
Bilgi,
düşünce ağırlıklıdır; kuram temellidir… Yapıp etmeleri yalnızca sınamada kullanırsın,
okuyarak düşünerek bulur, yaparak test edersin…
Kafan
böyle ise istediğin kadar haklı nedenlerin olsun piyasada diken üzerinde ömür
tüketirsin…
Gıcık
olur düşünceye piyasa… ezberleyip yapacaksın, yanlışsa düzeltecek yine yapacaksın…
Kurama
yakınsan, piyasada nefes almakta zorlanacak ve bunu kendi eksikliğin sanacaksın…
Oysa
fazlalığındır; anlayıncaya dek on yılların geçecek.
Epeyce
şanslıysan aydınlık bir sokakda yer yapacaksın bulacaksın…
∘∘∘
Kafa
yapın daha pratikse, düşünüp yapmak yerine iyi kötü bir şeyler yapıyor, eğer çuvallarsan
düzeltmek için –mecbur kalınca- akıl yürütmeye geçiyorsan…
İlkelerle
değil, faydalarla yolunu buluyorsan…
Davranışların
ahlak ilkeleri yerine pratik faydadan besleniyorsa;
Hareket
planların, ilkesel doğrular yerine yapma kolaylıklarıyla yönleniyorsa…
Biraz
da gözü kara biriysen piyasa sana göre biçilmiş ideal yarış pistidir…
∘∘∘
Bunları
öğrenmenin geç kalması olmuyor; ne zaman anlarsan anla, şanslı sayıyorsun
kendini…
Ne
insanısın?
Piyasa
mı, düşünce mi, karar vermeden hep patinaj yapıyorsun…
Soruyu
sorduğun anda yürümenin kolaylaştığını şaşkınlıkla görüyorsun.
∘∘∘
Konu
hangisinin iyi olduğu değil…
Senin
ne olduğun.
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder