Faydacılık
öldürüyor…
İngiliz
Jeremy Bentham (ö.1832) dikti faydacılık fidanını, İngiliz J.S. Mill (ö.1873)
sulayıp büyüttü…
Kıta
Avrupası da peşlerine düştü.
Yarardan
başka ilkelerin olduğunu yeni yeni anımsıyor dünya; çok geç ve de çok yetersiz olmaz
umuyoruz…
İntiharı
durdurmaya yetecek mi göreceğiz;
Beceremezsek
birlikte öleceğiz…
∘∘∘
En çok
insanı mutlu eden şey, en faydalıdır;
İnsanları en çok ne mutlu eder?
Adil
gelir dağılımı değil mi?
O
halde faydacılık adaleti getirerek, insanları mutlu edecektir…
Düsturu
bu yararcılılığın…
∘∘∘
İnsanın
en faydalı şeyin bile b.okunu çıkardığını nereden bilecek Bentham, Mill?
Küreselleşme rezilliğini yaşamadan…
∘∘∘
İnsanlık,
kuzuların sessizliği benzeri bir korku-gerilim filminde başrolde…
Kalabalıklar
umursamıyor…
Fayda
bir ölüm dansına dönüşmüş:
İklim
yıkımı, kasırga, sel, sıcak, beton, toprak yitimi, orman kaybı, savaş, göçler, gürültü,
yaşanmaz şehirler, ciğerlerine çekemediğin kömürlü ve asitli hava…
∘∘∘
Belki
de insanlık bize –Türklere- benzer, son anda aklını toplar…
Umut
edelim, ama ederken bilelim…
Komşunun
tavuğunu aramadığımızı, kendi çocuklarımızın hayatlarıyla kumar oynadığımızı;
İnsanlık
denen kalabalığın içinde olduğumuzu…
∘∘∘
Sevişmek
yetmez, içinde aşk olmayan yaşamı reddeden insanı kimse kandıramaz.
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder