Fizik’in
dünyasıyla İnsanın dünyasını birbirine karıştırmaktır.
Zorunludur
Fizik’in dünyası…
İnsanınki
ise olumsal…
∘∘∘
Fizik
ne derse mutlaka olmalıdır…
Olmuyorsa;
ya fizik, fizik değildir –yanlış fiziktir- ya fizik yanlış dünyadadır –olumsal dünyada,
insanın dünyasında.
∘∘∘
Fransız
filozof Auguste Comte (ö. 1857) şöyle düşündü:
“Neden”
dedi, “Fizik doğayı kestirebiliyor da toplumların nereye gittiğini bilemiyor?”
Verdiği
yanıt belki bazı kafalarda hâlâ fırtınalar estiriyor…
∘∘∘
Toplum,
dedi Comte, eğer doğa gibi tek sesli olursa, aynı tepkileri verirse, sosyal
fizik insan kalabalıkları için de çalışacaktır!
20.
yüzyılın başında toplum biliminin ön sırasında yürüyordu bu görüşler…
∘∘∘
Comte,
insan toplumlarını dağa taşa –doğaya- döndürebileceğini, olumsalı –zorunlu olmayan
ama olanaksız da olmayanı- zorunluya çevirebileceğini düşünmüştü…
Olmadı.
∘∘∘
Bugün
değişik bir yanılsama içinde yüzüyoruz.
Sanıyoruz
ki hayatlarımız bilimseldir…
Bilim
ilerliyor ya, elimizde cep telefonları, bilgisayarlar var ya, bin kanallı tv’ler
evimizde ya…
Sanki
hayatımız da bilimsel oluyor!
∘∘∘
Hayatımız
teknolojinin delemeyeceği kadar büyülü bir dünya…
İyi
ki de öyle!
Yoksa
en güzel hayatlar, sokakların hakimlerinin olurdu, çok para kazananların…
Oysa
biliyoruz ki sıradan mı sıradan vasat mı vasat çekimsiz bir yaşamı, hayat diye belliyorlar…
Boğazına
dek tüketim içinde boğulup gidiyorlar…
Sihirli
hayatın zihinsel olduğunu, bunun için eğitime bile gerek olmadığını; deneyimlerine anlamak için bakabilmenin yeterli olduğunu anlamadan…
∘∘∘
Ölüm
ve vasat yaşam gezegenimizdeki insan yaşamın büyük iki adaletidir…
∘∘∘
Yaşam
bir gün bilimsel olur mu?
Belki;
ama insan doğası diye bir şey varsa ve de bunu ne zaman “fen” kanıtlarsa…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder