28 Mayıs 2017 Pazar

Duygu Çöplüğü Olmuş Ruhumuz




İnsanı en iyi anlatan, mitolojinin Cennetten kovulma anlatısıdır:
Meraktan içi içini yediğinden Cennette rahat edememiş, yasak meyveyi yiyerek kovulmuştur insan…
∘∘∘

Kendisi dışında biriyle yarışınca lanetleniyor bizim muhterem türümüz!
Ruhunun fırtınalardan uzak kalması istersen yalnızca kendinle yarışırsın…
Kimseden bir şey istemeden yaşamaktır, “hümanite”, hümanite” diye  göklere çıkardığımız hayali varlığa yakışır biçimde yaşamak.
İnsanlar birbiriyle yarışınca yaratıcılığını kaybediyor;
Ne kadar olumsuz his varsa yükleniyor, nükleer atık çöplüğü gibi içine gömüyor zehirli duyguları…
İçin için yiyip bitiriyor kendini…
Anlayarak bakmayı unutmuş, canlılarda yaşamın dışında gizli hedefler arayan, sığlıktan kurumuş, derinliği kalmamış, hayata dar gelen ucube bir tür…
∘∘∘

Yarışarak, “Hayal gücünün ancak beyhude iken verimli olduğunu”[1] unutuyorsun…
Amaçlı bakışlar hayal kuşunu ürkütüyor; kaçışıyor kuşlar…
Kafandaki yuvaları harabeye dönüyor; geri dönmüyorlar…
Aslında köhneyen sen oluyorsun; tüketim dolabında dönen kölelere dönüyorsun…
Acımadan hayvanları düşürdüğümüz kapana kendimiz sıkışmışız, ayırdında değiliz…
Tüketim sarhoşluğundan…
∘∘∘

Olduğundan önemli görünme telaşı kafanı dağlıyor; kibir, öne çıkma, karşındakini geriye itme, her şeyi bilme, güçlü görünme, güce eğilme…
Ve bu duygularının kanatlarında iletişim!
Hayattan düşüyorsun…
Ortalığa bakacak yüzü kalmıyor ruhunun!
∘∘∘




[1] Nabokov (ö. 1977) Rus romancı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder