Yalnızca
insan anlam peşindedir.
İnsanın
laneti ve şansıdır “anlam”.
Varlığını
diğer canlılardan ve cansızlardan ayıran da…
(Heidegger,ö.1976,
“Dasein” (dazayn, Orada olmak) der insanın dünyadaki macerasına; diğerleriyle
karışmasın, varoluşçuların kafa karışıklığı sözlerine sızmasın diye özel ad
koymuştur.)
∘∘∘
Gözün
açar, dil öğrenirken bulursun kendini, çocukluk anılarında vardır. Hayatın
anlamı dünyayla tanışmanın coşkusudur.
Merak
etmeyiz, el kadar sabi yardım bile almadan nasıl öğrendi konuşmayı diye.
Zihindeki
dil düzeneğinin, programının –dil organı da diyebiliriz- büyümesidir dil öğrenme dediğimiz şey.
Bir
süre yaşamın dinamosudur.
∘∘∘
Ardından
cinsellik baş kaldırır, gözünü karşı cins bürür. Enerjik ve güçlü yıllarını karşı
cins peşinde tüketirsin.
Türün tükenmesin diye evrimin bulduğu çözümü eğlence için kullanırsın.
Hayatın
anlamı olmuştur cinsellik.
∘∘∘
Derken
geçim derdi başı çekmeye başlar. Para ön alır, kariyer bayrağını taşımaya
başlarsın.
Meslek
yaftasını yakanda gururla taşıyorsundur; hayatın anlamı işinde ustalaşmak olmuştur.
∘∘∘
Yaş
nerelere dayanır?
35’lere,
40’lara…
Yolun
yarısı mıdır, bilinmez; ama şu kafana dank eder: Doğanın herkese sunulan
güdülerinin bayraklaştığı dönemlerin sonuna gelmişsindir…
Kalabalıklar
işi vakit öldürmeye vurur; ayakta kalmak için didin, kalan zamanını sıkılmadan
tüketmenin bir yolunu ara.
Anlam
sorunu sonunda bu vasat tepeye sığınmıştır.
Küçük
de olsa bir kesim vazgeçmemiştir:
Hayatın
anlamı “ardından gönlüne yaşam sevinci yükleyen” şeydir artık. İçinden her
geçişinde sevinç yüklenir, yeni sorularla tanışır, yeni yollara düşersin…
Hep
yolda olmak istersin, hep yeni yanıtlar bularak…
Dünya
ile tanışmak, cinsellik, meslek peşinde güvenli yaşam… elbette bu sevinçten
izler taşır; ama onların yetmediği kurşun gibi saplanır kafana 40’larda.
Anlam
krizidir bu.
Ölünceye
dek sürecek.
∘∘∘
Modern
insanın aymazlığı yaşamı bilimsel, aklınla düzenlenen vasat bir yolculuk
sanmasında gizlidir.
Önünde
açılan her yarışa katılması ve derece yapması istenir ondan...
Otomatikman
evet diyenler, duygusal krallıklarına isyan ederek kabul etmişlerse öneriyi, yediği
kazığın acısını duymak için 40’ları beklemek durumundadır.
∘∘∘
Yine
de pek büyütmemek gerek; yarısı şans, yarısı içinde kendini bulduğun duygular, yaşam
denen bu ilginç, dramatik gerilimi yüksek serüvenin…
Hemen
seslenmeyin tamam, biraz da üstünde akıl sosu var elbette.
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder