9 Ekim 2016 Pazar

Çekip Gitme Özgürlüğü






Bildiğimiz bu kadar…

Bununla yetinin,

İdare edin,

Fazlasını istemeyin, diyen dünyaya yüz verilmesin!
∘∘∘


Hayatı kovmuş…

Ruhunuzu yok saymış,

Hayal kırıklıklarınızı görmemiş,

Bilemiyorum, anlayamıyorum diye trajedinize kulaklarını tıkamış…

Dünya terkedilsin!
∘∘∘


Descartes’ın (ö. 1650) temelini attığı dünya bu…

Anlamaya çalışanla, anlamaya çalıştıklarını birbirinden ayırır…

Bakan insan, önündeki dünyanın parçası değildir…

Hayat, kurban edilmiş, engellenmiş, dünyaya alınmamıştır…
∘∘∘


Kant’ın (ö. 1804) dünyası bu…

Hayatı, ‘bilinemez’ diye, metafiziktir diye kenara iten…

Acılarınızı bilginin içine sokamadığı için kapı dışarı eden…

Aklı ermediği için ruhunuzu yok sayan!
∘∘∘


Bilgiyi göklerden yere indiren, aklı merkeze alan modern felsefe, hayatı karmaşık bulduğu için reddetmiştir…

Kesinlikler uğruna…

Felsefe filozofların, hayat senindir…

Onlar ne derse desin, hiçbirini hayal kırıklıklarına anlatamazsın…

Yaşamını paralanmış eski bir gömlek gibi çıkarıp atamazsın!
∘∘∘


Bugün geldiğin böyle bir durak…

Ya yolculuğu sürdürecek gittiğin yere razı olacaksın…

Ya da kaptana işaret edecek, otobüsü durduracak, inecek ve çekip gideceksin!
∘∘∘


Söylemesi kolay, diye içinden geçirdiğini duyuyorum!

‘Çekip gitme’ kararın Descartes’a ve Kant’a itiraz ikliminde yeşermişse…

Hayatının peşindeysen, yolunu mutlaka bulacaksınız…

Çünkü ne pahasına yolculuk ettiğinin farkındasınız…
∘∘∘


Yok, aynı yöne giden daha konforlu bir yolculuk arıyorsan…

O hesap bu yazının konusu değil!

∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder