4 Ekim 2016 Salı

Umudunuz da Umutsuzluğunuz da Güvenilmezdir






Umut düşüncenin beklentisidir…

Düşüncenin anahtarı ise mantık...

Mantığınız ne kadar güvenilirse, düşünceniz ve de onun beklentisi umut o kadar güvenilirdir…
∘∘∘


İnsan düşüncesi iki türlü mantık kullanır.

Biri, fen bilimlerinin kilidini açan ‘yanlışlama’ ile  yürüyen ve matematiği temel alan mantıktır.

Şimdiye kadar icat edilen tek güvenilir mantık budur.

Adına tümden gelim – deduction- deniyor.

Umutlarına güveneceğiniz tek mantık…
∘∘∘


Gündelik hayatta bu mantığı kullanamazsınız…

Vaktiniz yoktur, hayat çok hızlı akar…

Kumar oynamak zorundasınızdır…

İş adamları, politikacılar, esnaf, komşularınız hep birer kumarcıdır; siz de öyle…

Hata yaparsınız hep, kafanız bir duvardan öbürüne çarpar…

Esas olan ayakta kalmaktır…
∘∘∘


Gündelik hayatta kullanmak zorunda olduğunuz mantık ‘kurbanlık koyun mantığı’dır…

Geçmişe bakar geleceği kestirmeye çalışırsınız…

Kurban bayramına keyif içinde girip kelleyi kaptıran koyunlar gibi sürekli ölümcül  hata yaparsınız…

Kitaplarda bu mantığa ‘tüme varım’ –induction- deniyor…

Yanlış olduğunu İskoç Filozof David Hume (ö. 1776) göstermiştir…

Başka çareniz yoktur hayat bununla döner…
∘∘∘


Gündelik hayatta ‘umut’ dediğiniz şey işte bu işe yaramaz düşüncenin güvenilmez beklentisidir…

Güzel tarafı: ‘umudunuzun’ da ‘umutsuzluğunuzun’ da güvenilmez olduğu gerçeğidir…
∘∘∘


Peki, umutsuz yaşanır mı?

Elbette yaşanır…

Hatta, hep umutsuz yaşarız ancak kendimizi kandırırız…

Umutsuzluğunuza – ve umudunuza- güvenmeyin…

Hayatımızın motoru ‘umut’ değil, uğraşınızdır, mücadelenizdir…
∘∘∘


Yaşam enerjisi denilen şey kendi mücadelenizdeki ilginçliklerdir…

Gerçekleştirebildiğiniz veya beceremediğiniz mucizeler…

Umuda ihtiyacınız olmadığını anlayana kadar mücadeleye asılırsanız göreceksiniz!

∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder