Genel maksatlı toplantılarda uzun
kalınca bunalıyorum…
Elimde değil!
Nasılsınız iyi misiniz, çocuklar
nasıl, hanım nasıl birlikteliklerinde…
Ya susuyorum ya da çok
konuşuyorum bunaltımla baş etmek için.
Az kalmalıyım…
Tadında bırakmalıyım…
∘∘∘
Doğum günleri, arkadaş
toplantıları, bayram ziyaretleri, aile toplantıları, gel bir kahve içelim
sohbetleri, vakit geçsin diye insanların başından geçen ilginçlikleri
seslendirdikleri gündelik gidip gelişler…
Genel maksatlı…
Erken kalkıyorsam kabalığımdan
değil bunaldığımdan…
Nazik biri olduğumu kanıtlamaya
çalışmıyorum…
Benim de bir mantığım olduğunu
söylüyorum…
∘∘∘
İnsanın insanla birlikteliği olabildiğince
özel maksatlı olmalı gibi geliyor bana.
Ne kadar başarırsanız o kadar
rahat ediyorsunuz…
Sohbetin tadını asıl o zaman
keşfediyorsunuz!
Gündemi olan toplantılar özel –maksatlı-
toplantılar:
İlginizi –amaçsız- çeken
konularda sohbet edeceğiniz dostlarınızla birliktelikler özel maksatlı…
İkide bir ‘daha daha nasılsın’
duvarına çarpıp geri gelmezsiniz…
Zamanın nasıl aktığını
bilemezsiniz…
Domatesin nasıl
yetiştirileceğini, evde kendi yoğurdunuzu yapmayı, hayatın nasıl daha az sıkıcı
yapılacağını, çalışma esaretinin acılarını dindirmeyi, iyi futbol, tenis
oynamayı konuşursunuz…
Karşınızdakinden ve hayattan
bunalmamanın yollarını keşfetmeye çalışırsınız örneğin…
Neyi canınız çekerse!
Size özel!
∘∘∘
Hayat dünyayı özel maksatlı
yapabildiğimiz kadar güzel:
Karşınızdakinden bunalmamanın
yollarını bulduğunuz…
Hayattan sıkıldığınızda yapmak
üzere sizi büyüleyen –saçma da olsa- bir şey keşfettiğiniz kadar…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder