3 Temmuz 2016 Pazar

İnanılmaz Şimdi Anlıyorum Niçin Yaşamak İstediğimi





Dedirten karşılaşmalar yaşıyorsak varız, yaşıyoruz demektir…

Bayramlar bunun için vardır…

İçinizden şimşek çakması gibi geçer bu yazının başlığı…

Ruhunuzun gerçek bayramıyla tanışırsanız…
∘∘∘


Susan Sontag[1] (ö. 2004) ikinci kez Karamozov Kardeşler’i[2] okuduğumda, diyor, anladım niçin yaşamak istediğimi…

Beni belki dağın tepesindeki kayın ağacının altında yatarken, seni de fırsat buldukça yaptığın dondurmaların bal kabaklısını denediğinde ateşleyecek…

Önemli olan böyle bir şimşeğin varlığından haberdar olmak…

Bayramların şimşeğin çakmasının önünü açmak için olduğunu bilmek…
∘∘∘



Bayramla şimşeğin bağlantısından habersizsem ne olur?

Kazanıp biriktirmenin değirmeninde ruhumu öğütüp dururum…

Göğüsleyeceğim ipin yerini ve zamanını bilmeden arkama bakmadan koşarım…

‘Bu mudur!’ duvarına toslayana dek…

Ya da ipi göğüsleyemeden diskalifiye olarak…

Bayramı koyan görmüştür şimşeğin ölümcül eksikliğini!
∘∘∘


Bizleri dolap beygirine döndüren bu yanılsamanın kökünde ‘düşünce’ ile ‘duygulanım’ın farklı işler olduğunu sanmamız yatar…

Duygu, zevk, hoşlanma, gülme, kahkaha, kadın matah değildir...

Ciddiyet, düşünce, güç, asık surat, erkek iyidir, ağır basar…

Aslında düşünce ve duygu aynı paranın farklı yüzleridir…

Aynı yumağın değişik renkli iki ipliği…

Renklerden biri eksikse düşünce, motoru yanmış otomobile döner, yerinden kalkamaz!

Duygularımız sezgilerimizin dilidir, kulağımıza bıkmadan kim olduğumuzu fısıldar…

Anlayıp kaderimizi sevmek ve vücudumuzu saygıyla kabullenip ona uymaya çalışmak şimşeğe götürür…

Başkalarını taklit esarete…

Bayramınız kutlu olsun!


∘∘∘



[1] Amerikalı ünlü kadın yazar, aktivist.
[2] Rus romancı Dostoyevski’nin (ö. 1881) romanı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder