19 Haziran 2016 Pazar

Sevdiğini Bul Evlen Mutlu Ol




Herkes kabullenmiştir; kimse eleştirmez, tartışmaz…

Seviyorsan evlen…

Hava almadan yaşayamazsınız, sözü gibi bir şey; apaçık ortada…

“Ben nefessiz yaşadım, hem de şu kadar saat!” diye karşı duracak haliniz var mı?

“Sevsen de evlenme!” diyebilir misiniz, derseniz dinleyen olur mu?
∘∘∘


Oysa sevmek ve evlenmek durağından doğrudan mutluluğa giden otobüs bulamazsınız…

Elbette bu, severek evlenirseniz mutlu olamazsınız demek değildir!

İlle de –nasıl tanımlarsanız tanımlayın-  mutluluk istiyorsanız, kendinize bakın ve şans dileyin demektir!

Mutluluğunuzun, sevdiğinize veya dışınızda başka bir şeye bağlılığı, ateşin suya  bağımlılığı gibidir…

Yakarken işe yaramaz söndürürken çarpar…
∘∘∘


Beyaz atlı prensleriyle mutluluğa açılma derdindeki genç kızlar…

Ayakkabısının tekiyle külkedisini arayan delikanlılar…

Düşlerinden yalnızca hayal kırıklığı için ayrılan büyük kalabalıkların gövdesini oluşturur…

Mutluluk dediğiniz kendinizden geçip zamanı unutacak bir şeyler yapıyor olmak ise, zihinseldir; kafanızda besleyip büyüttüğünüz soruların çekiciliği ile başabaş gider…

Kafadar bir sevgiliniz varsa size destek olur başka; ancak sizi mutlu eden yaptığınız iştir, sevgiliniz değil…
∘∘∘


Yıllarca önceydi, İsviçreli bir mühendisle yemek yiyoruz, İstanbul’da Boğaz’da…

Üç kez evlenip boşanmış deneyimli aklı başında bir makine mühendisi…

Pencereye yakınız, gelip geçen arabaları görüyoruz. Bir, iki, üç… gelin arabalarının ardı arkası kesilmiyor…

Bizim mühendisi başını sağa sola sallayıp gülümserken yakaladım. Sordum.

“Hiç canım, önemli bir şey değil,” dedi “evliliklerin sonunu göre göre insanlar ısrarla evlenmeyi sürdürüyor… Sorun evlilikte değil kurduğumuz gerçek dışı düşlerde… Bu hayallerle düş kırıklığından başka ineceğimiz durak var mı?” diye cevapladı.

∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder