10 Haziran 2016 Cuma

Kendinizden Geçtiğiniz Bir İşiniz Yoksa Ne Yaparsınız





Aramaya devam edersiniz…

Bu arada bulduğunuz en iyi işte çalışırsınız.

Para kazanmak veya can sıkıntısından kurtulmak için…

Büyük bir grup, iyi-kötü işe intibak ettiğini sanırsa aramayı bırakır, kervanı yolda düzer, istemediği sokağa yerleşir, kerhen yaşamaya koyulur…
∘∘∘


Bu grup ne kadar büyükse ülke uygarlık yarışında o denli geri demektir.

Medeniyet mutlu ettiği yurttaş sayısı ile ölçülüyor…

Yanlış sokakta geçirdiğiniz her zoraki yıl içinizdeki sesin boğazını sıkan ilmiği bırak daha sıkacaktır…

Sonunda başarır (!) boğarsınız iç sesinizi…
∘∘∘


Üstüne evlenirsiniz…

İstemediğiniz bir rolde oynamanın sıkıntısını evliliğin heyecanı ile dengelemek arzusunun, düğün teknesinin yelkenlerini şişirmiş olması ciddi bir olasılıktır…

Kısa zamanda işin foyası ortaya çıkacaktır…

Sürpriz bir olumlu gelişme olmazsa ya kavga dövüş bir yastıkta kocayacak ya da diğer yıpratıcı maceraları düşünmeye başlayacaksınız demektir…
∘∘∘


Bugün gençleri bekleyen büyük tuzak budur!

Dalınızı ne kadar özenle, uzun uzun kendinizi inceledikten sonra seçmiş olursanız olun işinizi sevmeme olasılığı  vardır…

Yetenekleri bir alanda sivrilmemiş herkes maceraya hazır olmalı!
∘∘∘


Kendinizi arıyorsanız bedeli vardır…

Ödemeye hazır olmalısınız!

Ömer Hayyam’ın (ö. 1130) sesi de aynı tuzağı gösteriyor:

Tanrım bir geçim kapısı açıver bana;

Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana;

Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni

Haberim olmasın gelen dertten başıma.
∘∘∘


Size de yeter mi kendinden geçerek gönül borcuna girmeden yaşamak?

∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder