6 Haziran 2016 Pazartesi

Gerçeği Biliyoruz ama Daha İyi Bir Dünya Kuramıyoruz





Ümitsizlik yükseliyor!

Yalnız bizde mi, Batı’da da öyle!

Kendi rahatları için ahlak, etik, moral, insanlık dinlemedikleri, her şeye gözlerini kapattıkları halde!

Neden?
∘∘∘


Gerçeği bilemeyiz madem, ne yapsak boş;

Ömür boyu kuşku içinde kalmak mı hoş?”

Demiş Ömer Hayyam[1] (ö. 1130) 900 yıl önce…

Aklın varsa kadehini bırakma elden

Bu karanlıkta ha ayık olmuşsun ha sarhoş…”
∘∘∘


Hayyam’dan bu yana 9 yüzyıl geçti…

Çok şey değişti…

Artık çok şey bildiğimizden kuşkumuz yok!

En azından doğa bilimleri, fen bilimleri alanında…

Evrenin ve Dünya’nın nasıl oluştuğunu…

Dünya’da hayatın nasıl ortaya çıktığını, sayamadığımız sayıda canlı çeşidini doğuran mekanizmayı bilim söylüyor…

Hayyam bunları bilmiyordu; bilineceğine de inanmıyordu…

Biz biliyoruz, daha doğrularının da geleceğine görüyoruz!
∘∘∘


Hâlâ bilmediklerimiz de var…

İnsanı bilmiyoruz; ne olduğunu, doğasını, nasıl davrandığını…

Daha adil bir dünya nasıl kurulur bilmiyoruz…

Siyaset bilimi tıkanmış durumda…

Belki biliyoruz uygulayamıyoruz…

Şirket ve Toplum yöneticilerinin çok kısa dönemli olması gerektiğinden eminiz ama bu sistem nasıl kurulacak bilmiyoruz…
∘∘∘


Büyümenin, kömür ve petrol kullanımının insan türümüzü yok etmek üzere olduğunu biliyoruz…

Ekonomist denilen uzmanlar hâlâ büyüme diyor…
∘∘∘


Siyaset ve ekonomi işe yaramıyor…

Daha iyi bir bir dünya henüz görünmüyor…

Bunu anlamsız iyimserlikte karartmadan görmeliyiz...

Prensip olarak –retorik- iyimserlik işe yaramıyor…

Her akşam Hayyam’ın bir kadeh kırmızı şarabına hâlâ ihtiyacımız var…
∘∘∘



[1] Ünlü İranlı şair, bilim adamı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder