Yaşamın
kurgusundan sıkıldım…
Bu
oyunu bir b.k sanıp illede –böyle- yaşamam gerek diyen –bazen kendim dahil-
canlılar, yoruyor ve bıktırıyor…
∘∘∘
İnsan
ya istediğini yaşamalı ya da ne olmalı, bilmiyorum…
En
azından bunu düşünmeli…
Bunları
hiç düşünmeyenlerden gerçekten sıkıldım…
∘∘∘
Yanlış
hayatı doğru yaşamaya çalışan dost, ümitlerimi tüketiyor…
Arkadaş,
umut vermiyor…
Yalnızlığıma
sığınıyorum ...
Mutlu;
ama asosyal oluyorum.
Tekrar
tekrar bunları tartışmak gerçekten bıktırıyor…
İnsanlar
yanlışı nasıl bu denli sorgusuz kabulleniyor!
Hümaniteye
inancım sarsılıyor…
∘∘∘
Bu
hayat başka türlü yaşanabilir, bu oyun başka türlü oynanabilir…
Hiçbirini
umursamayan pratik insan, gözüme pek üzüntü verici resim veriyor…
Pragmatizmin
böylesi midemi kaldırıyor.
∘∘∘
20.
yüzyılın –benim gibi- dikey düşünenleri, zamanımızın yatay düşüncelerine zor uyum sağlıyor..
“Kardeşim,
sonuçları işe yarıyorsa bırak her kes istediğini yapsın!”
İşte
yatay düşünce bu; her insanın tek başına “dikey” bir organizasyon olduğunu ya
kabul ederiz ya da kaybederiz…
Böyle
diyor…
İnsanların
bu kadar da “zamanlarının bilinçsiz ürünü” olması başımı döndürüyor.
∘∘∘
Bir
demet bıkkınlığımı saydım. Fazlasına gereksiz.
Galiba
beni sıkan, hayatı gelişine kabullenen “hümanizm”…
Ama söylemeye
dilim varmıyor.
u
denli sorgusuz kabulleniyor!
Hümaniteye
inancım sarsılıyor…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder