İçinden
geldiği gibi savuracak ama savrulmayacaksın…
Oyunu
bütünsel oynamanın özü budur.
Bu
kısa tanımda “merkez”, gücün, momentumun, dinamizmin motoru hangisidir?
“İçinden
geldiği gibi savurmak mı?” yoksa “savrulmamak mı?”
∘∘∘
Bize
nasıl savrulmayacağımızı, nasıl yalpalamayacağımızı öğretir dururlar…
Kendi
eğitiminde ne zaman direksiyona geçebilmişsen, gerçek hayatı –oyunun gerçek
kurallarını- o zaman öğrenmeye başlarsın...
“Savurma”
sözcüğü ancak o zaman söz dağarcığına girmeyi başarır.
∘∘∘
Savurmadan,
savrulmamaya çabalamak köleliktir.
∘∘∘
Spor,
müzik, edebiyat… hayatın hızlı çekimidir; çünkü içinden geldiği gibi
savurmayanları anında dışarı tükürüverir…
Kolay
yolu seçersen, “Hayat”tan vazgeçer kendini “gündelik hayata” adarsın…
Gündelik
hayat –işin bilincinde olmayanlar için- savurmayı başkalarından öğrenerek
ayakta kalma –savrulmama- oyunudur.
∘∘∘
İçinden
geldiği gibi savurmak, tek parçalıdır, adım adım öğrenemezsin; sezgilerini,
duygularını, sinir sisteminin işaretlerini izleyerek gücünü istediğin yöne boşaltmayı,
parçalara ayırarak sindire sindire öğrenme lüksü yoktur.
Olayı
yönetilebilir parçalara ayırıp küçük küçük öğreneyim, ardından hepsini uç uca
dizerim demenin gerçek hayatta bir karşılığı bulunmuyor.
Parçalara
ayırmak bütünü unutturur…
Bütün,
hep hayalinizde çakıp durmalıdır; bir an bile kaybederseniz olmadık çıkmazlarda
bulursunuz kendinizi.
∘∘∘
Derin
uçurumlardan karşıya atlarken, adım adım düşünürseniz tepe taklat dibi boylarsın.
Denize
azar azar taş fırlatamazsınız…
Voleybolda
smaç vurmak için yükselenleri seyrettin mi?
Bezbolda
oyuncunun kaslarının, tam topa vurduğu anda nasıl gerildiğine dikkat ettin mi?
Teniste,
servis atmak, backhand –raketin tersiyle-, forehand –raketin düzüyle- raketi sezgilerinin
ritmiyle fırlatmak…
Golfde,
tek bir hareketle sopayı döndürürken topu kepçeleyip kafandaki imge hedefe kurşun
gibi yollamak…
Hepsinde
tek ve bütün bir hareket vardır:
İçinden
geldiği gibi savurmak…
Bütünü
parçalara böldükçe savurma yeteneğin yaralanır; aynı hareketi bozmadan
yineleyemez olursun…
Parçalayarak
içinden gelen sesi susturmuşsundur…
Ayırdına
varman uzun yıllarını alabilir…
Üstelik
garantisi de yoktur mutlaka sonunda fark edeceğinin.
∘∘∘
Hayatı
kendisi öğrenmeli insan;
Yoksa
lime lime ufalanır, parçaları –Allah korusun- bir daha yan yana getiremezsiniz;
Özellikle
geç kalırsan.
∘∘∘
Yaşam
mucize sayılacak bir şanstır canlılara;
İçinden
geldiği gibi savurarak ayakta kaldıysan…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder