Kültürler
hayatı yaşamaya değer yapan büyülerdir.
“Haydi
çay demleyelim…” mucizesi böyledir;
“Gel
bir kadeh rakı içelim…” de öyle,
“Şimdi
bir kadeh kırmızı şarap gider…” de…
Yaşamı
sevimli kılan sihirler hepsi.
∘∘∘
Bir
kültürün içinde açarım gözümü.
Nasıl
yaşanacağını öğretme derdindedir bana çevrem;
Gün
olur hoşuma gider gün olur boğulacak olurum…
Kültür
dediğin aslında bana bir “deli gömleği” girdirir zamanla öğrenirim.
∘∘∘
Hangi
kültürden nefes alıyorum önemlidir;
Ama deli
gömleği gibi giyinirsem beni boğacaktır.
∘∘∘
İçimdekini
“kültürleştirmek”…
Kolay
söylenir, zor yapılır.
Neden?
Çünkü
–burasını yavaş okuyun lütfen- “deli gömleğinizi” çıkaramazsınız, izin vermez
içine fırlatıldığın kültür…
Çoğu
kez gönüllü, aklınla, gönlünle kabullenirsin, acı olan budur.
∘∘∘
Deli
gömlekleri rahattır, herkes ve her şey seni destekler…
Ama
fabrika ayarların rahat bırakmaz…
Mutsuzluk,
aylarca banyo yapamayanların derisindeki tarifsiz bunalım örneği ruhunu
kemirir.
Sonunda
alışır duyumsamamayı öğrenirsin.
Bunun
adı, kusuruma bakmazsan söyleyeceğim, erken ölümdür…
∘∘∘
Şöyle
bir bak çevrene;
Deli
gömleği giymişleri sayabiliyor musun?
Pek
zor değil biliyorsun…
∘∘∘
İyi
yapılan her şeyde yırtılmış deli gömlekleri görürsün:
Sanatta,
sporda, işte, ahlakta, felsefede, bilimde…
Her
toplum -grup, topluluk deli gömleği biçer…
Tükenmiş
olanlar, üyeleri çıkarınca gömleğini, biteceklerini sanırlar.
Durum
tersidir, deli gömleğiyle artık ayakta kalabilme bile mucizedir.
∘∘∘
Tükenmez
tutkum olan “golf” sporunda da meselenin “deli gömleği” olduğunu sanıyorum.
Becerebilirsem
youtube’da anlatmaya çalışacağım, deli gömleği çıkarılmadan sopanın bile istediğin
gibi savrulamayacağını…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder