19 Ekim 2019 Cumartesi

Kendinden Beklemek 'Sevinç'e, Başkalarından Beklemek' Hüsran'a Gebedir



  

Buda (ö. m.ö 483), arzularınızdan kurtulmadan acılarınızdan kurtulamazsınız, der.
Arzular, istekler, dilekler, umutlar…
Dünyaya, topluma, başkalarına, –anne, baba, çocuklar dahil- akrabalarına, dostlarına doğrultulmuş beklentileri seslendiriyorsa Budizmin öğretisi cuk oturur.
B.k yoluna hayal kırıklığına uğramanın panzehri, kimseden bir şey beklememektir.
Kime ne yaparsan yap, karşılığımda saygı ve değer bilme bile beklemeyeceksin.
Kolay bir ilaç öğütlemez Buda; Tanrısal öğütlerin hangisi bir bardak su rahatlığında içilir ki?
∘∘∘

Bir noktayı açık etmesi gerekir buzdizm; kendinden de beklentin olmayacak mı?
“Şu sazı günün birinde gönlümce çalabilmek istiyorum,” diye kendini kırbaçlamak bile acılardan kaçınmak için gerek mi?
Sanmıyorum.
Öyle ise yaşam sevincinin pınarına su taşıyan ana boruyu bombalamış olur.
Becerileriyle var olabilen insan nasıl sığınacaktır Budizme?
∘∘∘

Konforun ve hoşça vakit geçirebilmenin ateşine odun taşıyacak diye zorladıkların dışında, tohumu kafana serpiştirilmiş zekâ kıvılcımlarını alevlendirmek yaşam sevincine giden bilinen sağlam yoldur.
Konfor ve vakit geçirmenin, budizmin terkedilecek arzular listesinin başında olduğundan kuşkum yok.
∘∘∘

Yersiz beklentilerle hayal kırıklığının birinden diğerine zıplayıp durmak insan türünün yaygın hastalığıdır..
Hem başkalarından hem kendimden isterken özen göstermeliyim;
Başkaları hüsran getirir, umut anlamsızdır; kendime sunduğum sınamalar ise gerçek sevinçlere yelken açıyorsa değerlidir.

∘∘∘





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder