Buda
(ö. m.ö 483), arzularınızdan kurtulmadan acılarınızdan kurtulamazsınız, der.
Arzular,
istekler, dilekler, umutlar…
Dünyaya,
topluma, başkalarına, –anne, baba, çocuklar dahil- akrabalarına, dostlarına
doğrultulmuş beklentileri seslendiriyorsa Budizmin öğretisi cuk oturur.
B.k
yoluna hayal kırıklığına uğramanın panzehri, kimseden bir şey beklememektir.
Kime
ne yaparsan yap, karşılığımda saygı ve değer bilme bile beklemeyeceksin.
Kolay
bir ilaç öğütlemez Buda; Tanrısal öğütlerin hangisi bir bardak su rahatlığında
içilir ki?
∘∘∘
Bir
noktayı açık etmesi gerekir buzdizm; kendinden de beklentin olmayacak mı?
“Şu
sazı günün birinde gönlümce çalabilmek istiyorum,” diye kendini kırbaçlamak
bile acılardan kaçınmak için gerek mi?
Sanmıyorum.
Öyle
ise yaşam sevincinin pınarına su taşıyan ana boruyu bombalamış olur.
Becerileriyle
var olabilen insan nasıl sığınacaktır Budizme?
∘∘∘
Konforun
ve hoşça vakit geçirebilmenin ateşine odun taşıyacak diye zorladıkların dışında,
tohumu kafana serpiştirilmiş zekâ kıvılcımlarını alevlendirmek yaşam sevincine
giden bilinen sağlam yoldur.
Konfor
ve vakit geçirmenin, budizmin terkedilecek arzular listesinin başında
olduğundan kuşkum yok.
∘∘∘
Yersiz
beklentilerle hayal kırıklığının birinden diğerine zıplayıp durmak insan
türünün yaygın hastalığıdır..
Hem
başkalarından hem kendimden isterken özen göstermeliyim;
Başkaları
hüsran getirir, umut anlamsızdır; kendime sunduğum sınamalar ise gerçek
sevinçlere yelken açıyorsa değerlidir.
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder