17 Ekim 2019 Perşembe

İnsan Olmak Övünülecek Bir Şey mi





Adaletsiz mi adaletsiz, ahlaksız mı ahlaksız bir dünya…
Sahibi insan.
∘∘∘

Onca filozof, onca din, onca sanatçı, onca roman, onca şiir ne söylemişse sanki inadına tersini yapan devletler…
Sahibi insan.
En uygarından, en gelişmişinden, gelişmekte olanından, geri kalmışına hepsi aynı orkestrada çalıyor:
Ordu besleyeceksin; çünkü daha gelişmiş daha uygar (!) olanlar gelip zorla alıyor elindekini…
Gizli servislerin olacak; çünkü sahnedeki hümanizm, demokrasi, hukuk, özgürlük oyunlarının arkasında gücü yetenin zorla her şeyi kazanmaya çalıştığı bir ilkel düzen hüküm sürüyor…
Paralar çuval çuval ordulara, silahlara, gizli servislere akıtılacak, açlık kol gezecek…
Herkes normal diyecek…
∘∘∘
Ama kime baksan, insanlık, insan hakları, demokrasi seslendirecek…
∘∘∘

Bilim diye kabaran, bilimin bulduklarını hayatın kökünü kurutacak işlerde kullanmakta çekinmeyen…
Kelimenin çıplak anlamıyla “birbirini yiyerek” ayakta kalan canlılar dünyasına bire bir ayak uydurmuş olan bizim gelişmiş (!) dünya –toplumları- düzenimiz…
∘∘∘

Bu resme bakan insanlığıyla övünür mü?
Övünür diyorum hâlâ, kızmayın.
∘∘∘

İnsan olmayı becermiş ancak toplum olmayı becerememiş bir tür var karşımızda.
Türümüz…
∘∘∘
Bir yanda bireyin yaratıcılığı, paha biçilmez…
Diğer yanda bunları başarı (!) uğruna hayatları söndürmekte kullanmakta tereddüt etmeyen toplumlar…
Devletler…
Bireyin büyük düşkünlüğü, devletlerimiz…
∘∘∘

Bu insan beyni bu devlet düşkünlüğünü yenebilir mi?
Umut etmek için nedenlerimiz var:
Bilim, sanat, müzik, şiir, edebiyat…
∘∘∘

Küçük bir koşul var aşmamız gereken:
Toplumlar –devletler- türümüzü yok etmeden ne yapabilirsek yapmalıyız.
Fazla zamanımız kalmadı; 50 yıl mı?
Yüz mü?
Bir tahmin de siz yapın.

∘∘∘




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder