5 Mart 2019 Salı

Dâhiler ve Düz İnsanlar






Dünyadan parmakla sayılacak kadar az sayıda dâhi gelip geçmiştir.
Kalanlar ise düz insanlar ve onlara yakın duran benim de içinde bulunduğum kalabalıklardır.
∘∘∘

Gündelik hayat düz insan kaynar.
Aralarında hafif bir ton farkı vardır görünüşte… Asıl ayrımları akıllarını kullanma yöntemleridir. Farkı birlikte yaşamadan anlayamazsınız.
Duruşu ne denli havalı olursa olsun iki günde budalalığına şaşırıp kaldığınız birileri mutlaka olmuştur.
∘∘∘

Resimleri birbirine benzeyen gündelik yaşamdaki düz insanları iki ana bölüme ayırıyorum ben:
Bir, kimilerine neden dâhi dendiğini anlamaya çalışanlar…
İki, onları ezbere kabullenenler –gözlerini kapayıp saygı duyanlar- ya da onları iplemeyenler –görmezden gelenler.
∘∘∘

Doğa bilimlerindeki dâhileri değerlendirebilmek zordur, bir tutam bile olsa fen eğitimi ister…
İnsan bilimlerindeki  –humanities, beşeri bilimler- dâhileri değerlendirmek daha kolaydır…
∘∘∘

Tanrı’nın gerçek şairlere ve gerçek müzisyenlere ayırdığı deha, insanın yeryüzünde kendi varlığına tanıklık etmesini sağlayacak sözler –şiir- ya da sesler –müzik- dokumuştur…
Ve yalnızca kendisine ait bir dünya ile, kısa bir süre için bile olsa, tanıştırmıştır onu…
“İnsan kendisi olansa,”[1] onu şiir ve müzik icat etmiştir.
∘∘∘

Düz insana yakın duran büyük kalabalıkların en azından yapabileceği, sözün ve sesin dâhilerinin rüzgârlarında eğlenebilmektir.
İçlerindeki ustalık ve erdem bu durakta başkaldıracaktır.
Bu durakta döneceklerdir kendilerine götüren kutsal yollarına.
∘∘∘

Anlamdan müzik yapan ve size şimdide yeni dünyalar kuran sözlerdir, şiir.
Müzik, içinizdeki saklı anlamları şimdide yeni dünyalara döndürür.
∘∘∘
Aşağıda bu dâhilerden üçünün dizelerinden küçük örnekler sunacağım. Aynı görüşleri paylaşıp paylaşmadığınızı sınayabilirsiniz:

Sahip Olunan

Biliyorum sahip olmadığımı
Ruhumdan akıp gitmek isteyen
Düşünceden başkasına,
Ve bir de beni seven bir kaderin
Tadını kıyasıya çıkartmamı sağladığı
Her güzel âna.

Goethe (ö. 1832), Alman şair, yazar. Çeviren: Ahmet Cemal (ö. 2017).
∘∘∘

138. Sone

Sevgilim, “özüm sözüm bir” diye ant içince
Ben inanırım, oysa söylediği hep yalan;
…..
Sadık olmadığını söylemiyor, ne diye?
Ben de açıklayamam yaşlandığımı, neden?
Ah, güvenilir gözükmek ne yaraşır sevgiye;
…..
Yalan söyler dururuz, ben ona, o bana:
Tatlı dille sararız ayıbımızı yalana.

Shakespeare (ö. 1616), İngiliz şair ve oyun yazarı. Çeviren: Talat Sait Halman (ö. 2014)
∘∘∘

Onsekizinde en değersiz eşyamız canımızdır.

Nazım Hikmet (ö. 1963), Türk şair.
∘∘∘



[1] Heidegger (ö. 1976) Alman filozof.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder