7 Mart 2019 Perşembe

Gündelik Dostlar Tüm Zamanların Dostları




Bu dünyayı sarıp sarmalayacak bir düşünce ambalajı bulamadığınız anlar olmuştur.
Ya kafanızdaki lâbirente dalıp kaybolursunuz; yolculuğunuz orada sonlanır… Kayıp yolcuların tünelin ucundaki ışığı görmeleri için kim bilir kaç kez yitip gitmeleri gerekir…
Ya da dostların -belki sahte- anlayışlarının avuntusuna razı olur bunalımı atlatmaya çalışırsınız.
Ne aklınız ne gönlünüz doymuştur; ama hayatın, açmazların çaresizliğini beklemediğini bilirsiniz deneyimlerinizden, anlayamadığınız yollara boynunuzu eğip geri dönersiniz.
Yeni çıkmazlarda benzer soruların çengelinde acılı anlar bekler sizi, bilirsiniz.
∘∘∘

Dostlar elbette önemlidir…
Ama ele avuca gelmeyen aynı dünyayı bir yerinden tutabilmek için ömür vermiş, yakıcı zekâlarıyla kendilerine özel yaşamlar tasarlamış, onlara estetik hazlar yüklü anlatılarla ses vermiş olanların yakınlığı da önemlidir…
İkisi birbirini bütünlemeli. Gündelik dostluklar, bütün zamanlarda işleyen yoldaşlıklarla sağlamlaştırılmalıdır.
Aslına bakarsanız ikincileri bulmak birincilerden daha kolaydır.
Birkaç elin parlakları kadardırlar ama yerlerini herkes bilir; hangi kitaplığa gitseniz bulursunuz.
Elverir ki, arayın; onların dünyasında zaman geçirmenin lezzetini tatmış alışkanlık kazanmış olun…
∘∘∘

Benim düz, durgun, zavallı yaşamımda her tümce bir serüvendir.
Yukardaki “serüvenin” sahibi Fransız yazar Gustave Flaubert (ö.1880).
Yaşam size serüven olmuyorsa, kendiniz olmadık şeylerden yaratıyorsunuz macerayı.
Küçücük bir koşulu var bu maceranın, içindeki “ustalık cinini” dinlemeyi öğreneceksin
“Düz, durgun, zavallı” yaşamlar akmaya başlıyor. Şaşırıp kalıyorsun.
“Madame Bovary”, 1856; “Duygusal eğitim” –L’Education Sentimentale- 1869; hele hele “Üç Öykü” –Trois Contes- 1877…
Okuyup geçmek için değil, ömür boyu ne zaman isterseniz koşup içinde yaşamak için…
Tüm zamanların dostlukları böyledir, kapıları açık beklerler…
İş onları akıl etmekte…

∘∘∘





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder