Piyasa,
sattıklarını bilim ambalajına sarmayı pek sever. Bilimin saygınlığıyla
ürünlerini cilalarlar.
“Ben
söylemiyorum kardeşim, konuşan bilim…”
∘∘∘
Reklamlarda
“teknoloji –ki avaz avaz bilim çağrıştırır- sözcüğüyle birlikte rakamlar,
grafikler –ki matematik demektir- kullanılması bu yüzdendir.
∘∘∘
Asıl
rezillik ise istatistik verilerinin bilimsel kuram kıvamında satışa çıkarılmasıdır.
İstatistik
mayadır, onu kullanarak ekmek yapar satarsın.
Yaptığın
ekmek senin kuramındır, iddiandır, buluşundur, ürünündür, meyvendir…
Ancak
bunları satarsın; seni beğenen olursa alır.
Ekmek
yapmayı bilmezsen, ne yaparsın, mayası cilalayıp ekmek niyetine vitrine
koyarsın.
Kim
inanır?
Demeyin,
öyle alanlar vardır ki insanları aldatmak kolaydır…
∘∘∘
Örneğin
doları, borsanın yarın ne olacağını herkes çok merak eder; ona göre yatırım
yapıp para kazanacaktır.
Öğrenmenin
bir yolunu bulamazlar.
Birisi
çıkıp grafikler eşliğinde –matematik tadında- teknik analiz dedikleri geçmiş
günlerin verilerini gösterip geleceği işaret ederse, buna inanan çıkacaktır.
Oyunu
borsacılar bütün dünyada başarıyla oynuyor.
∘∘∘
Kanser
olma, kalp krizi geçirme, alzaymır olma olasılığınız nedir; doktorun biri size
yüzde 40 derse, inanmasanız bile içinize kuşku düşmez mi?
Adam,
kadın, doktor –arkasında bilim var- zihninizde fişeği patlatır… Başlarsınız
tedavi için para harcamaya…
Doktorlar,
endüstriyel ilaç sektörünün sesidir…
Söyledikleri
doğru değil midir?
Her
söyledikleri değildir!
Hiçbir
doktor sülalende şu kadar hasta var diye senin için hastalanma yüzdesi veremez!
Verirse
bu kesinlikten uzaktır… Doğru değildir. Yani palavradır!
Onlara
sorsan bunlar olasılıktır, kesin rakamlar değildir.
Ama
gündelik hayattaki algısı böyle midir? Değildir! Bile bile söylerler…
Ya
da cahil oldukları için sözlerinin nereye çekileceğini hesaplayamazlar..
İçinize
kuşkuyu düşürür, gereksiz harcamaya zorlarlar.
Endüstriyel
dünyadır bu! Bilip kendini koruyacaksın.
Kollestrol
haplarıyla yok yere trilyonları toplayan ilaç sektöründen söz ediyoruz.
Devletler
buna niye engel olmaz?
Çünkü
devletler vergiyi endüstriden alır…
∘∘∘
Futbolda
bile mayayı, ekmek diye satıyorlar…
“Son
bir yılda Fenerbahçe göllerinin yüzde seksenini son 15 dakikada atmış! Beşiktaş
derbisinde de öyle olacaktır, bekleyin!”
Yuh
olsun! Bunu söyleyen insanlara program yaptıranlara!
Yuh
olsun bu programları dinleyenlere!
Yuh
olsun böylesine apaçık “mayayı”, “ekmek” diye pazarlayan yorumculara…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder