1 Şubat 2019 Cuma

Ne İstediğini Biliyor musun





İnsan isterken neden saçmalıyor?
Bu soru yanıtını veremediğim soruların içinde uyuklayıp durur yıllardır. Niçin gerçekten aradığımızı istemiyoruz?
Budalaca yan yollara sapıyoruz.
Ya da, istediklerimiz niçin gerçekten aradıklarımız çıkmıyor?
Nereden çıkarıyorum bunu, çıkarıyorum çünkü istediklerinizin olduğu hiç olmuyor mu? Oluyor…
Ama ardı ardına istemeyi sürdürüyorsun?
Şöyle diyecekler. İstemek hayattır, isteklerin biterse sen de bitmişsin, demektir…
İnanma. Doğru değil. Hatta yalan. Piyasanın katmerli yalanı.
Sürekli istemek. Ne istediğini bilmemektir.
Ne istediğini bilmemek nedir?
İsterken saçmalamaktır.
∘∘∘

Öylesine bir ‘şey’ istemelisin ki, o ‘şey’in yolunda olmak bile seni doyurmalı…
Bulursan ne âlâ, bulamazsan bile yolunda ölmekten küçük bir pişmanlık duymamalısın…
Böylesine istediğin şey varsa, “isteme” eylemi içindesindir; diğerleri ‘heves’tir.
“Şöyle güzel bir araba istiyorum,” diyorsan, heves ediyorsundur… Doğaldır, insanidir heves. Ama otomobile biner, bir süre sonra eski hevesin ölür, yeni şeylerin peşine takılırsın.
Başka ne istiyorsun, hayat dediğin budur; istersin yetmediğini görürsün; başka şey istersin, onun da yetmediğini görürsün; başka bir şey isterken… ölürsün!
Bu tanıma katılırsan mesele yoktur. Heveslerinin peşinden koşmak senin için saçmalamak değildir.
Yaşamak hevesini almaktır artık senin için… Böyle olduğunu sanabilirsin. Sınamanın yolu basittir.
Heveslerini kovalayıp dururken bir de bakmışsın içinde gri kahverengi bir boşluk. Yıllardır aç susuz bıraktığın…
Doyumsuz, neresinden tutacağını bilemediğin, yanında çaresiz hissettiğin, yıllardır boşa uğraştığını sürekli kulağına fısıldayan…
Böyle bir köşe başına bulursan kendini anla ki hayat “hevesini almak” değil senin için…
∘∘∘

Bir yazar[1] “Ne istediğimizi bilemeyiz,” demiş.  “Çünkü sadece tek bir hayat yaşarız, bu hayatı başkalarıyla karşılaştırma şansımız yoktur, kusurlarımızı gelecek hayatlarımızda gideremeyiz.”
Ben, bahse girerim. İkinci kez dünyaya gelse, herkes aynı hayatı yaşar. Bahsin sonucunu görmenin olanağı olmadığını biliyorum. Şuradan yola çıkarak böyle düşünüyorum.
Her sabah yeni bir dünyaya uyanırsın. Düşünen için nefes alabildiğin her gün yeni bir hayat başlar. Dün yaptıklarını bugün değiştirebilirsin. Ama istersen. Ama heves ederek yaşamak yerine gerçekten isteyerek yaşarsan. Yolunda olmaktan bile sonsuz haz duyabileceğin şeyler ararsan.
Ayrım basittir. Ya heveslerinin peşinden koşarsın ya gerçek isteklerinin.
Heveslerinin ardındaysan yıllar sonra bunca saçmalığı böyle bir tutkuyla nasıl istemişim, nasıl da saçmalamışım, diyeceğin bir dönemeçte bulabilirsin kendini.
Yolunda didinmekten doyumsuz haz alacağın gerçek isteklerin sorunu ise onları bulup çıkarmanın güçlüğüdür.
Ne yazık ki herkes içindeki ustalık cinini kolayca duyumsayacak kadar şanslı değildir.
İsterken saçmalamayacağın şey içindeki ustalık cinidir.
Seçim hakkı senin ya heveslerin ya içindeki ustalık cinin…
∘∘∘



[1] Milan Kundera (d. 1929 ), Çek yazar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder