Bütün
girişlerin kapalıdır.
Çalacak
bir zil, vuracak bir kapı, çevirecek bir telefon numarası kalmadığına uyanırsın…
İşte
o zaman dizelerinin arasına yeni hayat fideleri dikeceğin şiirlere yaslanırsın.
Gün
gelir, şairlerden başka herkes ölüdür.
∘∘∘
Bütün
sözler söylenmiştir.
Kurşungeçirmez,
balgam gibi sis boğmuştur, düz, durağan, sıradan hayatları.
Ne
desen sakız gibi çiğnenmiş, her iddian bin kere savrulmuş, birbirinin kopyası
lanetli anlar lime lime olmuştur.
İşte
o zaman, insanı tekrar tekrar icat eden şairlerin seslerinden kurulmuş sundurmanın
gölgesinde eğlenirsin.
Gün
gelir şiirlerden başka her şey ölür.
∘∘∘
Bütün
duygular gücünü tüketmiştir.
Sevgi,
nefret, korku, endişe, geçmişin yası, geleceğin korkusu donmuştur.
Ne
duysan boş, ne sezsen sahte, coşkular küflü, sevinçler bitik…
İşte
o zaman şiirin rüzgârından başkası serinletmez ruhunu.
Gün
gelir, şiirden başka bütün rüzgârlar ölüdür.
∘∘∘
Gün gelir, bütün dünyalar ölüdür.
Yeni dünyalar…
Girişleri açık, sözleri cillop, duyguları taze.
İçinde…
Çekip alamazsın; herkes ölmüş, her şey cansız.
Gerçek ozanın, hakiki şiirlerinden başka…
Ya onları sevecek ve dünyaları ve hayatı ve kendini
onlardan öğrenerek yeniden icat edeceksin…
Ya da yok olacaksın!
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder