Yaşam yaşamsa, mutluluk, sevinç, iyilik
dokumalı; katılıyor musun?
Özelin, mahremin kafanda nasıl
bir egemenlik kuracak?
Kamudan ne bekleyeceksin?
Sevinçli günlerde zamanı unutman
için…
∘∘∘
Yalnız kamunun verdikleriyle – özelinde
elini zora sokmadan- doyar mısın?
Norveç’te herkesin mutlu olduğunu
sanıyor musun?
Amerika, Norveç olmayı hedeflemeliyse[1], gariban ülkeler nereye
yüzünü dönmeli, öncelikle Amerika olacak özel yollar mı bulmalı?
Norveç’te CEO’suna asgari ücretin
4 mislinden fazlasını verem şirket fazlalık için % 50 vergi ödüyormuş…
Amerika’da şirketler bu diyete
girer mi?
Gelişmekte denen ülkelerin
Amerika olma hayali kafana yatıyor mu?
∘∘∘
Diyelim Amerika olduk, mutlu
olabilir misin, mahrem özerkliğini sağlam kurmadan?
Nerde yaşarsan yaşa, özerk olmadan sevinç yükleyebilir misin
yüreğine?
Hayır diyorsan, ne yaparak egemen
hissedeceksin kafanda?
Kendini nasıl tanımlıyorsun?
Toplumun sofrasında sunulan
standart menüyle –kabilenin diliyle- mi?
Kabilenin diliyle arzularını, becerilerini
aramak tehlikeli bir kolaycılık değil mi?
Ya toplumun söz dağarında sen
yoksan ne olacak?
Şimdiye dek başaramadıysan, belki
de başka sözcükler, başka sözler araman gerekiyor olabilir mi?
∘∘∘
Mutluluğunun ne kadarı mahrem
özerklikten ne kadarı toplumsal dayanışmadan gelmeli?
Sence bu yüzdeler herkes için
aynı mıdır?
Değilse, buna kim karar verecek?
Yeterince özerk değilsen, istesen
bile toplumsal dayanışmaya ne kadar destek olabilirsin?
Dayanışmayı tahkim etmek için
özerk beceriler üretecek denli kendini özele hapsetmen gerekebilir mi?
Özerk olmadan kendini dayanışmaya
hasretmen seni mutlu eder mi?
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder