4 Ağustos 2017 Cuma

Ölüme Doğru Özgürlük




Seçeceğin yollardan biridir dünyada…
Ya kalabalık içinde kaybolur unutturursun kendini;
Saklanırsın ölümden…
Söylemez, konuşmaz, sözünü almazsın ağzına…
Sonlu ve ahlâki varlığını görmezden gelirsin.
Ya da sahte perdeler altına saklar unuttuğunu sanırsın ölümü…
Saklandığın: geçici, dünya konukluğun,
Aklından kaçırdığın: ölüme doğru özgürlük yürüyüşündür…
Belki de hiç anlamayacaksın!
∘∘∘

Tam olmanı ister;
Zorlama, uyduruk, korkak, ürkek, tedirgin adımlarından kurtulmazsan yanına sokulmaz ölüme doğru özgürlük…
Olabilirsen sendir; elinden gelmezse hayalini bile taşıyamadığın belalı yük.
∘∘∘

“Dasein”,  Alman filozof Heidegger’in (ö. 1976) yarattığı Almanca bir sözcük:
Orada, şurada, burada, fırlatılmış bulması kendini,
Dünyada tuhaf bir yolculuğa çıkan insanın…
∘∘∘

İnsan dememiş, “Dasein” demiş Heidegger.
Öyle çıkılmaz çağrışımlara bulanmış görmüş ki “insan” sözünü…
İstememiş, yerine Dasein’ı –dazayn- seçmiş…
∘∘∘

Dünyadaki macerası insanın, Dasein…
Ya kalabalıklar içinde kendini kaybettirirsin, buhar olup gider ruhun;
Ya da yürürsün gözlerinin içine bakarak, ölüme doğru…
Özgürce…
Her an hissederek “sonlu ve ahlâki varlığını…”
Hep tamamlayarak eksikli dünyanı…
∘∘∘

Dasein’dan kaçar, eksiltilmiş dünyanda sen bile okuyamazsın kendini…
Silik, çirkin, sakil yazılarını sökemezsin…
Bu bir seçenektir…
Bir de ölüme doğru özgürlük vardır:
Tamamlana tamamlana erdemlerinden sarhoş…
Durmamacasına…
“Zamanın omuzlarına bindirdiği korkunç ağırlığı duymadan…”[1]
∘∘∘



[1] Baudelaire (ö.1867) Fransız şair.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder