Otuzlarında iki adam.
Birisi sakallı uzun
saçlı, diğeri alabros traşlı. Gündelik hayatta öne çıkmak istedikleri apaçık.
Hısları taşıyor.
Televizyon ekranında
allame-i cihan havalarındalar.
Borsa anlatıyorlar. Saçları
tepede diken diken, kulaklarına doğru sıfır numaraya vurulmuş olanının önünde
bir grafik.
Geçen ayın borsa
sonuçları…
“Bu,”
diyor, grafiği gösterirken, “fizik kanunu gibi bir şey, her şey buna
göre…”
∘∘∘
Borsanın teknik analizi diyorlar elindeki
şemaya…
Geçmişte oluşmuş
fiyat hareketlerinin ilerde de oluşabileceği varsayımını esas alıyor.
Peki varsayım doğru
mu, buna bakarak paranızı borsaya yatırın demek dürütçe mi?
Değil!
İlle de borsa
derseniz, gözü kapalı para yatırmaktan iyi değil mi?
O da Değil!
Çünkü dün olanların
bugünü belirlemesinde bir kesinlik yok.
Ucu maceraya açık.
∘∘∘
Kurban bayramında
kesilmek üzere haftalarca bahçede iyi beslenen “kuzu”nun gelecek beklentisi ne denli gerçekçidir? Sorsanız kimbilir
hangi parlak ufuklardan söz eder. Üç gün sonra kesileceğinden habersizdir.
Teknik analizi
inceleyen yatırımcının durumu kurbanlık kuzudan farklı değil. İkisi düşünceleri de aynı mantık fabrikasından çıkma:
Tümevarım (endüksiyon), gözlemden kesin sonuca kestirme…
Ucuz yol…
18. yüzyılda ünlü
İskoç düşünür David Hume (ö: 1776) 1772 yılında yazdı inanmayın diye tümevarım mantığına…
Daha sonra Alman Kant
(ö: 1804) bu savlar için “beni dogmatik uykumdan uyandırdı”
diyecekti…
∘∘∘
Uzman rol yapmıyor,
söylediklerine inanıyor. Dersine iyi çalıştı. Okulda iyi öğrenciydi.
Tamam. Ancak…
-
Sıradan
istatistiki bilgiyi kesin havasında (fizik kanunu?) satmasına ne diyeceğiz?
-
Pazarda
kâr peşindeyiz, felsefe yapmıyoruz!
-
Ona
diplomayı veren okul?
-
Okul
programını bilir…
-
Televizyona
çıkaran?
-
Onlar
ekranda sorumluluk almadığını ilan eder sıyrılır.
-
Herkes kendini
kurtarıyor, kabak dinleyicinin başında patlıyor!
-
Böyle…
Vatandaş uyanık olacak…
-
Uzman da sağlamda,
yurttaşın parasıyla kumar oynuyor…
Komisyonunu alıyor.
-
Doğru,
ancak ben aynı şeyi başka türlü söylerdim…
-
Ondan
eminim, ama yurttaşın uyanık olması
sizin söyleminizi sökebilmesi demek değil
mi?
Başını önüne eğdi, için için güldü.
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder