Domates alırken neye
dikkat edersiniz? Şöyle bir bakar, kötüyse bir kenara koyarsınız; değilse
torbanıza… İşin sırrı kötü domatesi tanıyabilmekten geçer.
Bilgi seçmenin yolu
farklı değil. Mesele kötüyü tanıyabilmekte. Ama bu iş bozuk domatesi ayırmak
gibi kolay olmuyor!
Bilginin pazarı: aile, gelenekler, arkadaşlar, kitaplar,
okullar, yazılı görsel türlü çeşit yayımlama aracı, internet… diye bilinir.
Pek doğru değil!
Bunlar ham bilgi kaynakları, bilgi değil enformasyon depoları.
Gerçek bilgi kafamızdaki soruların cevapları.
∘∘∘
Örneğin yarın yağmur
yağacak mı diye düşünürseniz, meteorolojinin
tahmini sizin için bilgi olur.
Sormazsanız bir demet enformasyondan…
Bilginin kötüsü
neyinden belli olur?
Sınama sonuçlarından.
Nasıl
sınanır bilgi?
Hiç kimseye gözü
kapalı inanmadan, akılla
(mantıkla) tutarsızlığını görerek,
veya yaşayıp yanlışlığını gözleyerek…
Aşağıdaki noktalara
ne denli odaklanırsak çürük bilgiyi daha kolay seçip tuzağa düşmekten paçayı
kurtarabiliriz.
1.
Yol
ayrımlarında seçimi siz
yapmalısınız.
Ancak dikkat! Aynı zamanda ortaya çıkan veya
ard arda gelen şeylerden biri diğerinin nedeniymiş gibi gelir. Psikolojik bir
tuzak bu!
Sigarayı yeni
bırakmış üç arkadaşı kaybettik geçenlerde, tiryakilerde sigarayı bırakmanın kanser yaptığı söyleniyordu!..
2.
Akılcı
tutumun akılla karar vermek ve davranmak olduğuna inanılır. Duygular aklın
önündeki engellerdir, temizlenmesi gerekir…
Bu görüş “eski
aydınlanma”dan kalmadır, modası epeydir geçti. Yeni aydınlanma şöyle diyor: Duygularımız
olmazsa en önemsiz bir konuda bile bir adım ilerleyemeyiz.
Yanlış yollara sürükleyen bir davranışımızı
değiştirmek mi istiyoruz? Bir yakınımızı zarar gördüğü tutumundan döndürmeye mi
çalışıyoruz?
Yalnızca hayır,
dememiz yetmez. Gerçekleri defalarca
tekrarlıyor olmamız işe yaramaz, daha çok batarız!
“Hayır”ı eski
duyguyu bastıracak güçlü bir duyguyla
sarmalanmış biçimde sunmalıyız.
Sigarayı bırakırken, bol bol spor yaparak nikotin eksikliğini, endorfin, östrojen veya testesteronla
boğmak gibi bir şey…
3.
Piyasadaki
uzmanlara (!) pek güvenmeyin. Örneğin yatırım
uzmanları, borsacılar sizin
paranızla riske girer, komisyonlarını
garantiye alırlar. Sonunda hayatı mazeret
diye gösterirler!
4.
Sistem
hayatınızı parselleyip kâr üretmeye
ayarlıdır. Çıkın! Hiç olmazsa cep telefonunuzu faturasıza çevirin!
5.
Kâr-zarar
hesaplarınızda zarar kısmına “hayattan
kaybedilenler” diye bir madde ekleyin.
6.
Tüketim kısır döngüsü ne kadar erken
kırılırsa, hayal kırıklıklarına
karşı, yaşamın mucizelerinin büyüsüne kapılmaktan daha etkili bir panzehir olmadığı ne kadar çabuk
kavranırsa Tanrı’nın torpilli kulları arasına o kadar erken girilmiş olur.
7.
Bütün
bunlar bilginin kötüsünü seçebilmek
için.
Sonra? Kötüyü ayıklayacağız, elde kalanı risk
alıp kullanacağız! Domateste olduğu gibi…
Her an başımızın belaya girebileceğini
unutmadan!
Kurgu böyle!
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder