8 Nisan 2015 Çarşamba

Bilginin Kötüsü Neyinden Belli Olur





Domates alırken neye dikkat edersiniz? Şöyle bir bakar, kötüyse bir kenara koyarsınız; değilse torbanıza… İşin sırrı kötü domatesi tanıyabilmekten geçer.  
Bilgi seçmenin yolu farklı değil. Mesele kötüyü tanıyabilmekte. Ama bu iş bozuk domatesi ayırmak gibi kolay olmuyor!
Bilginin pazarı: aile, gelenekler, arkadaşlar, kitaplar, okullar, yazılı görsel türlü çeşit yayımlama aracı, internet… diye bilinir.
Pek doğru değil!
Bunlar ham bilgi kaynakları, bilgi değil enformasyon depoları.
Gerçek bilgi kafamızdaki soruların cevapları.  
∘∘∘

Örneğin yarın yağmur yağacak mı diye düşünürseniz, meteorolojinin tahmini sizin için bilgi olur. Sormazsanız bir demet enformasyondan
Bilginin kötüsü neyinden belli olur?
Sınama sonuçlarından.
Nasıl sınanır bilgi?              
Hiç kimseye gözü kapalı inanmadan, akılla  (mantıkla) tutarsızlığını görerek, veya yaşayıp yanlışlığını gözleyerek
Aşağıdaki noktalara ne denli odaklanırsak çürük bilgiyi daha kolay seçip tuzağa düşmekten paçayı kurtarabiliriz.

1.    Yol ayrımlarında seçimi siz yapmalısınız.
Ancak dikkat! Aynı zamanda ortaya çıkan veya ard arda gelen şeylerden biri diğerinin nedeniymiş gibi gelir. Psikolojik bir tuzak bu!
Sigarayı yeni bırakmış üç arkadaşı kaybettik geçenlerde, tiryakilerde sigarayı bırakmanın kanser yaptığı söyleniyordu!..

2.    Akılcı tutumun akılla karar vermek ve davranmak olduğuna inanılır. Duygular aklın önündeki engellerdir, temizlenmesi gerekir… 

Bu görüş “eski aydınlanma”dan kalmadır, modası epeydir geçti. Yeni aydınlanma şöyle diyor: Duygularımız olmazsa en önemsiz bir konuda bile bir adım ilerleyemeyiz.

Yanlış yollara sürükleyen bir davranışımızı değiştirmek mi istiyoruz? Bir yakınımızı zarar gördüğü tutumundan döndürmeye mi çalışıyoruz?

Yalnızca hayır, dememiz yetmez. Gerçekleri defalarca tekrarlıyor olmamız işe yaramaz, daha çok batarız!

“Hayır”ı eski duyguyu bastıracak güçlü bir duyguyla sarmalanmış  biçimde sunmalıyız.

Sigarayı bırakırken, bol bol spor yaparak nikotin eksikliğini, endorfin, östrojen veya testesteronla boğmak gibi bir şey…

3.    Piyasadaki uzmanlara (!) pek güvenmeyin. Örneğin yatırım uzmanları, borsacılar sizin paranızla riske girer, komisyonlarını garantiye alırlar. Sonunda hayatı  mazeret diye gösterirler!

4.    Sistem hayatınızı parselleyip kâr üretmeye ayarlıdır. Çıkın! Hiç olmazsa cep telefonunuzu faturasıza çevirin!
5.    Kâr-zarar hesaplarınızda zarar kısmına “hayattan kaybedilenler” diye bir madde ekleyin.

6.    Tüketim kısır döngüsü ne kadar erken kırılırsa, hayal kırıklıklarına karşı, yaşamın mucizelerinin büyüsüne kapılmaktan daha etkili bir panzehir olmadığı ne kadar çabuk kavranırsa Tanrı’nın torpilli kulları arasına o kadar erken girilmiş olur.

7.    Bütün bunlar bilginin kötüsünü seçebilmek için.
Sonra? Kötüyü ayıklayacağız, elde kalanı risk alıp kullanacağız! Domateste olduğu gibi…

Her an başımızın belaya girebileceğini unutmadan!

Kurgu böyle!


∘∘∘





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder