30 Kasım 2019 Cumartesi

Topluma Ödediğin Diyet






Toplumun parçası olmanın faydalarını kolayca sayarsınız.
Ya bunların bedeli?
Ödediklerinizin ayırdında mısınız?
∘∘∘

Belki de bu bedel değil diyet.
Kan parası.
Aldıklarının karşılığı olarak kendini yaralıyorsun…
Yok ediyorsun belki de…
∘∘∘

Başkaları ne düşünüyor senin için, ne diyorlar senin için?
Kafanıza üşüşen bu düşüncedir ödediğin bedel -ya da diyet hangisini uygun görürsen.
∘∘∘

Öylesine saldırır ki bu sorular feleğini şaşırır ne yapacağına akılsır erdiremezsin…
Kimseyi kafama takmam diyen dik kafalar için bile durum değişmez.
“Umurum olmaz! Bana ne başkalarından!” diye diye gerinir durular; ama kendilerini bulamadan yaşayıp gidiyorlardır, farkında değillerdir.
∘∘∘

Çare?
Çare özgürleşmektir…
Ama özgürleşmek zor zanaattir.
∘∘∘

Uzundur, yorucudur, tadına varamazsan bıktırıcıdır…
Nasıl bir şeydir herkesin dilinde dolaşan “özgür olmak” denen muamma?
Beynindeki sinir bağlantıları arasında sıkışıp kalmış “yetenek ilmeklerini”, tek tek bulup elmas ustası sabrıyla açmaya, kullanılır hale getirmeye çalışmanı gerektirir çünkü…
İşin garantisi de yoktur; yıllarca uğraşırsın, olmaz;  “ne yazık ki kıymeti harbiyesi olan bir özel yeteneğim bulunmuyor” der hayata küsersin…
Aslında keşfettiğin, elması törpüleyecek sabrın olmadığıdır.
Sabırsızlığınızın kaynağı, bana sorarsanız, “yetenek ilmekleri çözme” işinin önemine aklınızın yatmamasıdır, bu bir…
İkincisi, size enerji verecek, boşaldıkça enerji stoklarınızı yenileyecek, müzik, edebiyat, şiir, sanat ve spor dostluğu geliştirememişsinizdir.
Goethe’nin (ö. 1832) Faust’u gibi şeytana teslim olmuşsunuzdur farkında değilsinizdir.
Oyalanmaya teslim olup iyi kötü canın sıkılmadan geçirmeye razı olmuşsundur kıymetli ömrünü…
Şeytan, gerçek becerilerinle tanışmadan, hoşça vakit geçirmekle yetinmekte yatar.
∘∘∘

Şeytana teslim olduğun sürece, “başkaları ne diyecek?” sorusunun çengelinde kuruyup kalırsın.
∘∘∘






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder