11 Nisan 2019 Perşembe

Ruhunu Şeytana Satanlar Her Yerdedir





Savaşta iyilerle kötüler dövüşür.
Tarih iyilerle kötülerin bitmeyen dövüşüdür.
Gel gör ki iyilerle kötüleri ayıran bir ölçüt yok ve de hiç olmayacak...
Neden hiç olmayacak?
Çünkü iyilerle kötüler sürekli yer değiştirir.
Günün iyileri yarının kötü adayları arasında mevzilenir.
Şaşırır kalırım…
∘∘∘

Kuşkulanırım, belki günün birinde ben de kötülere omuz mu vereceğim!
Bu açmazdan çıkış var mı?
Var…
Sistemi, herkesin bir gün ruhunu şeytana satabileceği üstüne kurarsam rahat ederim.
Kötüleri bekleyerek iyiliği kurtarırım.
Kimseye güvenmeyerek güvenli ortamı tasarlarım.
Olumsuz beklentilerle olumluyu kurgularım.
Bakmayın “pozitif düşünün” deyip duran sağduyu ezberlerine…
Doğru düşünce negatif düşünür, “acıdır” ancak “acısız” sonuç verir…
Yaşama sevincinizi zehirleyen hayal kırıklıkları, pozitif düşünce bataklıklarında ayaklarınıza dolanır.
Hem toplum, hem şirket, hem aile, insan tekini, türdeşlerinden kuşkulanarak ve de yalnızca kendine güvenerek adımlarını yönetmeye yönlendirmelidir.
∘∘∘

Kendine güven, içimdeki” ustalık cini”nin kanatlarından aşağı inmemelidir.
“Cin” uyursa “kendine güven” buharlaşır.
∘∘∘

Alman yazar Goethe’nin (ö. 1832) ünlü oyununda Faust, ruhunu şeytana satarak mutluluğu arayan bir bilim adamıdır.
Aradığını bulamaz…
Kıssadan hisse hep yanlış anlaşılmıştır:
“Sakın şeytana güvenmeyin!” demek istiyor değildir Faust oyunu…“Ustalık cininizi uyandırmazsanız, elinizde yalnızca şeytana güvenmek kalır, razı olacaksınız…” diye haykırıyordur Goethe…
Şeytan kötü değildir, oyunda; faydacı, pragmatik, uyanık, yeme-içme yanlısı, eğlence düşkünü…
Tanıdığınıza kuşkum yok; hepimiz iyi biliyoruz onu…
∘∘∘



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder