Tutkularının
çürümesini izlemek zorunda kalır.
Neyi
“yapmayan”?
İşçiliğinde,
İçindeki “ustalık cini”ni bol bol kullandığı bir şeyi…
Bizatihi
yapmanın kendisi, ne yaptığınızdan çok daha öanmlidir…
∘∘∘
İçimdeki
ustalık cinini nasıl keşfedeceğim?
Ustalık
cini, tutkularınıza açılan kapının koludur; o –sizin için kutsal- kolu açıp
içeri süzülmezseniz tutkularınıza dokunmadan çekip gidersiniz.
Önce
bir duyumumu paylaşacağım.
Amerikalı
bir uzman (Amerika uzmandan geçilmez, neyin uzmanı bilmiyorum) şöyle diyormuş:
Bir
hafta herkesten uzak bir yere gidip kafa dinleyin…
Yapayalnız…
Tv’den, bilgisayardan, cep telefonundan, her şeyden uzak…
Sonunda
kolunuza tutkunuzu takıp dönersiniz evinize!
Sayın
uzman ne denli haklıdır bilinmez…
Deneyin,
kararı kendiniz verin derim, gerçekten merak ediyorsanız…
Amerika’da
ille de piyasayı fonlayacaksın? Gidip bir hafta bir yerde kalacaksınız…
∘∘∘
Doğrudur,
tutkularınızı sizden başkası sezemez, duyamaz, hissedemez…
Aslında
kendinizi bırakabilseniz yolunuz doğrudan onlara çıkacaktır; ama
bırakamazsınız, “siz”, aslında piyasanın –toplumun- kurguladığı “sizsiniz”…
Arzuladıklarınız,
gerçek arzularınız değil, çevrenin etkisiyle size karşın şekillenmiş istekler.
Bu
nedenle gündelik hayatınızda tutkularınızla tanışmanız şansa bağlıdır.
Arada
bir, ilgisiz işler yaparken, teğet geçtiğiniz olur tutkularınıza; günleriniz
daha zevkli geçer, hayat güzelleşmiştir inanamazsınız, nedenini düşünmeye
vaktiniz yoktur…
Aslında
olan basittir:
Zihninizde
bulunan, pek sık kullanmadığınız –tutkularınızla ilişkin- düzeneklerden, ön
programlardan, nöron gruplarından bir bölümünü kullanmışsınızdır. Belli ki bu
programları çok rahat kullanıyorsunuzdur.
Başkaları
diyelim 10 nöron kullanıyorsa siz 2 kullanıyorsunuzdur. Diğerleri zorlanırken
sizin güle oynaya geçer gidersiniz.
∘∘∘
Tutkularınızın
peşine mi düştünüz?
Neleri
yaparken daha mutlu oldunuz ona bakın; ne yapıp edin –para için ya da amatörce-
o işleri yapmaya bakın…
∘∘∘
Dediklerim
epey ters gelecektir, biliyorum; zamanı para kazanmak için bahşedilmiş süreler gibi görünce tutku mutku
şehir efsanesidir.
∘∘∘
Ne
çok ressam, ne çok romancı, ne çok müzisyen, ne çok eleştirmen, ne çok
tiyatrocu, ne çok ahçı, ne çok işsiz –gerçekten özgür-, ne çok ….. (gerisini
siz doldurun, insanların potansiyel kendine özel iş alanlarını) bugün
şirketlerin – herhangi bir şey yapmayı gerektirmeyen, gözetmekle yetinen-
masalarında tutkularını boğazlıyor inanamazsınız.
∘∘∘
Ustalık
cininin sesini duyup “yapmazsan”,
tutkularının çürümesini hüzünle seyretmeye mahkûm edersin kendini.
Daha
sonra içindeki sıkıntıyı hayatın anlamsızlığı merceğinden açıklamaya
çalıştığında, ruhunun çalmadığın kapılarını anımsayacak olursan şaşırma.
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder