3 Kasım 2018 Cumartesi

Toplumla Tek İnsanı Barıştırmak




                                                                                                                                        

Toplum olmazsa az-çok anlamlı bir hayat zor yakalanır.
Anlamlı hayat uygarlıktır.
Uygarlık, toplumsuz hayaldir.
Uygarlık peşindeysen birlikte yaşamanın bir yolunu bulmak zorundasın.
∘∘∘

Ben ille de kendime tıpa tıp benzeyenlerle bir olmak istiyorum, başkası beni bozar, diye takmışsan kafana sana bir anımsatma:
Çok yakında “o bire-bir kopyalarım” dediklerinin de bir şeylerini kafana takacak, yine oyunu bozacak, yine kaderine karşı duracaksın…
Tek insan sesinden rahatsızsın sen, “uygarlık” istiyorsan alışmak zorundasın…
Uygarlıkları toplumlar dokur…
Ama biraz olsun derinine dalmaya kalkarsan, görürsün ki:
Duvarlarını diken de uygarlıkların, onlara payanda olan da tek insan sesleridir.  
∘∘∘

Toplum yoksa, tek insan varlığı yaralı, tek insan sesi kısıktır…
Tek insan şarkısının duyulması için toplum gereklidir; ancak yeterli değildir.
Çok insanla (toplum) tek insan birbirine doğal olarak zıttır;
Çokluk (kalabalık), tekliği (yalnızlığı) karartır…
Yalnızlıkları zehirlenmiş toplumlar kendilerine ederler;
Uygarlıkları yalnızlıklar dokur…
∘∘∘

Uygarlığa giden yolda ilk adım toplumla tek insanı barıştırmaktır.


[1] Walt Whitman (ö. 1892), Amerikalı şair, “Çimen Yaprakları” Türkçesi Mehmet Fuat,”Tek İnsanın Şarkısını Sölüyorum”.
∘∘∘



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder