Toplum
olmazsa az-çok anlamlı bir hayat zor yakalanır.
Anlamlı
hayat uygarlıktır.
Uygarlık,
toplumsuz hayaldir.
Uygarlık
peşindeysen birlikte yaşamanın bir yolunu bulmak zorundasın.
∘∘∘
Ben
ille de kendime tıpa tıp benzeyenlerle bir olmak istiyorum, başkası beni bozar,
diye takmışsan kafana sana bir anımsatma:
Çok
yakında “o bire-bir kopyalarım” dediklerinin de bir şeylerini kafana takacak,
yine oyunu bozacak, yine kaderine karşı duracaksın…
Tek
insan sesinden rahatsızsın sen, “uygarlık” istiyorsan alışmak zorundasın…
Uygarlıkları
toplumlar dokur…
Ama
biraz olsun derinine dalmaya kalkarsan, görürsün ki:
Duvarlarını
diken de uygarlıkların, onlara payanda olan da tek insan sesleridir.
∘∘∘
Toplum
yoksa, tek insan varlığı yaralı, tek insan sesi kısıktır…
Tek
insan şarkısının duyulması için toplum gereklidir; ancak yeterli değildir.
Çok
insanla (toplum) tek insan birbirine doğal olarak zıttır;
Çokluk
(kalabalık), tekliği (yalnızlığı) karartır…
Yalnızlıkları
zehirlenmiş toplumlar kendilerine ederler;
Uygarlıkları
yalnızlıklar dokur…
∘∘∘
Uygarlığa
giden yolda ilk adım toplumla tek insanı barıştırmaktır.
[1] Walt Whitman (ö. 1892), Amerikalı
şair, “Çimen Yaprakları” Türkçesi Mehmet
Fuat,”Tek İnsanın Şarkısını Sölüyorum”.
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder