30 Kasım 2018 Cuma

Birini Tanımak mı İstiyorsun Burcuna Bak(!) (1)




Beni gerçekten şaşırtan bir gözlemim var.
Okuma olanağını yakalayarak, üniversite öğrenimi alacak kadar şanslı kadınların büyük bir çoğunluğu kendilerini ve başkalarını burçlarına bakarak tanımaya çalışıyor.
(Erkeklerde bu oran nispeten daha az; sanıyorum onlar insanları tanımayı pek iplemiyor.)
∘∘∘

Canım ne var bunda insanlar eğlenmek için neler yapmıyor ki, derseniz anlarım.
Anlarım anlamasına da, daha sözümü bitirmedim, dinleyin:
Bu kadınlar şaka yapmıyor, ironik konuşmuyor, gırgır geçmiyor, bal gibi gerçeği arıyorlar, ciddi ciddi…
Hangi burçta ne tür karakterler var ezbere biliyorlar.
Astrolojiden doğruların saçıldığına iman etmişler…
Doğruların nasıl bulunacağını öğrenmek için okumuşlar…
(Artık bu amaçla okuyana budala deniyor!)
Burçlara (Astrolojiye) iman edip çıkmışlar…
∘∘∘

Tabii ki herkes istediği gibi yaşar; isterlerse -Cem Yılmaz’ın dediği gibi- krem peynire bakarak kendilerini tanımaya çalışırlar.
Bir şey diyemezsin…
Ben de demiyorum zaten, ama merak etmeden edemiyorum.
Neden?
Nasıl oluyor?
Onca hocayı dinle, onca kitabı devir, onca sınavda ter dök…
Ardından “Eyvah o balık burcunda, imkânsız, olamaz, onunla yapamam!”
Biri bana nedenini anlatmalı:
Burçlar üstüne kim yolunu şaşırıp ne yazdıysa para verip almış, gazetede ilk okuduğu burcu... 
Evine ekmek götürmek derdiyle, bir garibanın döktürdüğü satırların arasında eşiniyor, gelecek arıyor…
Niçin?
Kimse anlatmadı tabii ki bunun nedenini
Oturdum düşündüm.
∘∘∘

Önceleri şöyle dedim, anımsıyorum:
Üniversiteler işlerini beceremiyor…
Diploma verip “okullu” diye belgeledikleri öğrenciler, insan üstüne doğruların bu denli ucuz, sıradan, tepemizdeki maviliklerden aşağı çekilen yakıştırmalarla bulunmasından kuşkulanmıyor.
Nasıl olabilir böylesine naiflik?
Acemilik, çocukluk, gözükaralık?
Böylesi ancak eğitimle olur, dedim ve topu üniversitelere şutladım.
∘∘∘

Aradan yıllar geçti öğrenme dediğimiz sihirli çarkların dönüşü üstüne görüşlerim alt üst oldu.
Kendini bilecek yaşa gelmiş birine kimsenin bir şey öğretemeyeceğini düşünüyorum, şimdi.
En yakınların bile olsa, istediğin kadar yırtın tek kelime anlatamıyorsun; üstüne üstlük hakkında şöyle laflar ediyorlar:
“İyi has da sorulmadan akıl verip duruyor, ne yaparsın çekiyoruz, ters bir söz etsen olmaz…
Haklılar.
Sormayana anlatmaya debelenmek, deve ile hendek arasındaki yarışmadan çok daha ümitsizdir.
Duyuların ve düşüncelerin dünyayı tarar, rastgele gezinir; bir şeylere konmaları ve bilgi damıtmaya başlayabilmelerinin basit bir koşulu vardır.
Çekiminden kurtulmak istemediğin, onunla yatıp onunla kalkmak istediğin soruların olmalıdır kafanda.
“Bir yastıkta kocadığın sorular...” diyor Karl Popper (ö. 1994).
Kafanda soruların yoksa gözlerin ve düşüncelerin bakar kördür.
Tok karına lokantaya girer tek bir yemeğin çekim alanına girmeden gerisin geri çıkar gidersin, onun gibi… 
Sorularınla acıkırsın, olası yanıtlar seni ne kadar heyecanlandırıyorsa görmenin ve düşünmenin tadını   o kadar iyi çıkarırsın.
∘∘∘

Artık biliyorum öğrenme kendi sorularına verdiğin –kendi- cevaplarındır.
Kitaplar, okul, öğretmen, profesör, filozof tümü yalnızca destek kuvvetlerdir; sen sordukça işe yararlar.
Kimse başkasının iştahıyla karnını doyuramaz.
İstediğin kadar zeki ol, kafanda soruların yeşermediği alanlarda -istersen Oxford’dan-  diploma al, ne hayatı ne doğayı öğrenebilirsiniz.
∘∘∘

Sonuç:
Sanıyorum ki kadınlar “insanı” gerçekten anlamak istiyor, istemesine…
Gel gör ki büyük çoğunluk gibi, hayallerinde kendiliğinden yeşeren soruların bitmediği alanlarda diploma aldıklarından, astrolojide (burçlarda) dükkân açmanın ucuz saçmalığını göremiyorlar.
Aslına bakarsanız haksız değiller, onları anlıyorum.
Aradıkları “insan bilgisi” –adamın, kadının ne olduğu, her ne ise nasıl olduğudur…
Bilgilerin en zor ulaşılanıdır bu. 
Tüm yaşamı kaplayan süreler alır çoğu kez bu uğraş,  öğrenmenin kendisi yaşamın kalıbına dökülmüştür.
Oysa şimdi yapılan nedir bu zorluğa toslayınca?
Pragmatizmin (faydacılığın) en harcıalem fırınlarında pişmiş -her duruma uygun- adam / kadın davranış modelleri her gün taze taze tüketiliyor.
                               (Devam Edecek)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder