22 Ekim 2018 Pazartesi

Büyük Ehven-i Şer -Kötülerin İyisi-





Bir yanda iç sesimiz diğer yanda zamanın ruhu…
Ortada çırpınıp dururuz…
∘∘∘

Toplum dediğimiz denizin içinde yüzer buluruz kendimizi…
Kafamızı su üstünde tutmaya çalışırken…
İçine fırlatıldığımız değerler koyunda bir o yana bir öbür yana kulaç atar, iç sesimizle zamanın ruhunun olabildiğince örtüştüğü durgun bölgeler ararız.
Derdimiz, bir yandan yüzmeyi sürdürmek diğer yandan kendi sesimizi duyabilmektir…
Yaşamımızdaki büyük uzlaşıdır bu;
Büyük ehven-i şer (kötünün iyisi), belki de kötülerin kötüsü…
∘∘∘

Kafaya takmanın heyecanlı episodları bu uzlaşı sürecinin labirentinde yaşanır:
Kulaç salladığın sularının kulağına fısıldadığı değerleri mi bayraklaştıracaksın kısacık ömründe, iç sesinin ardına mı düşeceksin?
Hayatında ödeyeceğimiz en büyük diyetin pazarlığını yaptığımız aklımızın ucuna bile gelmeyecek.
Arka planda çalan “Elle gelen düğün bayram,” türküsü eşliğinde, sağduyunun da omuz vermesiyle, belki de hayatımızı üç kuruşa feda edeceğiz…
∘∘∘

Yanıtını aradığımız sorular, sorular…
Arzu yaktığımız tepeler, tepeler…
“Ne yapacağız?” “Nasıl yaşayacağız?”
Biliyoruz (!): Kendimizi değil başkalarını geride bırakacağız!
Kendimizden değil başkalarından daha iyi olacağız!
Ve bu oyunu yolculuğun en başı dumanlı yamaçlarında başlatacağız…
Şansını aklın başında denesen olmuyor; senaryo böyle, kurguyla oynanmıyor…
Yolculuk dediğin mutlaka kederli oluyor.
∘∘∘

İçindeki ses boğuluyor, zamanın ruhunun eline oyuncak düşüyor…
∘∘∘

Tek atımlık mermi kalmıştır tüfeğimizde: Ne denli geç kalmışsak kalalım yeniden başlamak…
Aklımızı toplayınca…
İçimizdeki sesi zamanın zırvalarından ayırınca…
∘∘∘

Acaba insan ne istemeli?
Sakin kalmak mıdır en iyisi?
Bir yere sarılmak mıdır en güvenlisi?
Kendini akıntıya bırakmak mıdır en ehveni?

Bir kulübecik mi yapmalı insan kendine?
Yoksa tepesine bir çadır mı dikmeli?
Kayalara mı güvenmelidir sırt çevirip hepsine?
En sağlam kayalar bile sarsılır depremde.

Yoktur herkes için uygun olanı!
Herkes kendi yolunu bulmalı,
Herkes çatısını kendi çatmalı,
Ve duran düşmemeye bakmalı.”[1]
∘∘∘




[1] Goethe (ö. 1832), Alman şair, “Yarat Ey Sanatçı”, çeviren Ahmet Cemal, “beherzigung” yüreklendirme, adlı şiir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder