Aslında o kadar da şanslı
değildir insan, diğer hayatlar içinde.
∘∘∘
Aklı sayesinde herkesten
güçlüdür, canlıların kralıdır;
Ama Tanrı’nın lütfettiği hayatlarını
bile sakince tüketip ölmeyi beceremezler kendi aralarında…
Birbirlerini yerler; sularını,
topraklarını, otlarını, ağaçlarını zehirlerler…
Tanrı onlara akıl vermesine
vermiş ancak nasıl kullanacaklarını –mantığı- saklı tutmuştur…
∘∘∘
Taşı, toprağı, yeri göğü pek
güzel keşfederler, hayatlarında bir adım önlerini görmezler…
Her biri görebildiği
çıkarı ne ise kendine uygun bir mantık kullanır…
Binlerce mantık, binlerce
yaşam tarzı her adımda birbirini yiyip tüketerek ilerler.
Bir bakıma insan türünün bu
günlere çıkması bile sürpriz olmuştur; normal olanı insan türünün şimdiye dek
yok olmasıdır!
∘∘∘
Hemen bu ne kötümserlik diye
küfür etmeyin; umut elbette vardır, yine o kendi hayatımızda bir türlü
kullanamadığımız akıl sayesinde…
Dağı taşı incelerken mucizeler
yarattığımız, ancak kendi hayatımızı sökerken bir türlü kullanmayı
beceremediğimiz akıl sayesinde…
∘∘∘
İnsan –henüz- doğa bilimleri için
yarattığı mantığa benzer, işe yarar bir yöntemi beşeri bilimler için
yoğuramamıştır.
Doğayı anlamaya giden mücizevi
bir yol bulmasına karşın kendini tanımayı becerememiştir bugüne dek…
Beşeri bilimler insanın kendi
hayatıdır: Tarih, felsefe, müzik, sanat, spor, estetik, edebiyat…
∘∘∘
Bizim için açmaz kendimizi ve
başkalarını tanıyabildiğimizi sanmamızdır. Kederli hayatlarımızdaki hayal kırıklığı
yangınlarını bu aczimiz körükler.
Birinden kurtulmadan diğerinin
çukuruna düşeriz.
Kendimizi bilelim derken
insanlığı yanlış tanıyoruzdur, haberimiz olmaz!
∘∘∘
İnsanın ne olduğu sorusunun
başının altından çıkmıştır bu yanılgılar.
Doğası nedir? Nasıl
davranır insan? Ortak neyimiz var?
Bunları yanıtlayalım derken yolumuzu
şaşırdık, olur olmaz sokaklara girdik çıkamıyoruz.
Hayat bir labirente dönüştü
bizim için…
Pek ayırdında olmadığımız büyük açmazı
budur insanın…
∘∘∘
Başkalarının biçtiği görev
üniformalarını giyinir kendini tanıdığını sanırsın.
Kendini bildiğinden emin
olduğunda labirentten çıkış umudun yok demektir…
İnsan kendini bilemez ancak
hisseder…
Hissetmek için düşünmek yetmez
düşündüklerini yapman gerekir:
Yazmak, kurmak, birleştirmek,
ulaşmak, üst üste koymak, yan yana getirmek, kimsenin senden iyi olmadığı
yerleri aramak, hayata evet demek, kurguda gördüğün yanlışlara savaş açmak,
bütün canlılarla birlikte huzurla ölüme yürümek, gelecek canlı nesillerinin
payını tüketmemek…
İnsanın doğası, insanı gerçeği
diye olur olmaz saçmalıkları tabulaştırmadan, değerlerini kendin seçerek
yaşamak…
∘∘∘
Günün birinde onurumuz doğa bilimleri
insanın doğasını ortaya döker mi?
Başarırsa bu ne zaman olur?
Kimse bilemez.
Ama beklerken hayatı
donduramayız; insanın büyük açmazıyla baş etmek zorundayız…
Bunun yolunu anlatmaya
çalışıyorum…
İsterseniz gözünüzü kapatın, savaşmadan yapamayacağınızı defalarca yüzünüze vuracaktır hayat.
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder