15 Temmuz 2019 Pazartesi

Kimler Kandırmadı ki Seni





Önce annenle baban…
Akrabaların…
Gittiğin okullar, hocaların, varsa diplomaların…
Öğütleyenler, sormadan yaşamanı…
∘∘∘

Yaşam diye bellettiler
“Sekiz saatlik iş günü”ü, üstüne “ televizyon”u, üstüne “günaşırı sevişme”yi.
“Sonsuz bir hastalığı” [1] anlattılar ballandıra ballandıra
Yaşam diye…
İnandın
Umarsızdın
Kendin sökünceye dek yaşamayı…
Allanan pullanan bir iç sıkıntısını, yaşamak adına
Elinin tersiyle bir kenara iterek…
∘∘∘

Ardından kitaplar sıraya girdi aklını çelme kuyruğunda.
Her dönem birini ışık sandın.
Dönemler biterken yaşamın tükeneceğini epey sonra öğrenecek,
Kitap üstüne kitap devirerek kendini kandırdığını buruk bir acıyla geçmişe baktıkça görecektin.
∘∘∘

Bir süre sonra rahatladın,
Kabullendin gözlemlerini.
Kurgu böyleydi, akıl taşımanın yükünü çekecektin.
Seni en çok kandıranın “aklın” olduğunu bile bile, tek silahının “o” olduğunu anlamanın huzurunu çektin damarlarına.
∘∘∘

Sen ve dünya tuhaf bir ikilisiniz,
Uyumsuz…
Adımlarının çoğunda dünyanın çelmesi hazır,
Tökezlemen umurunda mı?
Gücüm yetmez aklım ermez, diye hayıflanırken
Çakıyor kafanda şimşek hızında:
Eksilteceksin dünyayı…
Törpüleyeceksin fazlalıklarını, çelme takamayacak sana.
Eksiltilmiş dünya sana özel, senin dünyan olacak.
∘∘∘

Toplum içinde ayakta kalacak ancak kendi dünyanı yaşayacaksın…
Ancak o zaman dönüp kandıranlara bir selam çakacaksın.
∘∘∘

Eksiltilmiş yaşam üstüne yazmayı sürdüreceğim.
∘∘∘







[1] Ahmet Erhan (ö. 2013) Türk şair.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder