Canı
sıkılan insan zihnin karanlık sokaklarında ışıksız kalmıştır.
∘∘∘
Bırakın
canınız sıkılsın; kolay çözümlerle aza razı olmayın:
Youtube’da
başıboş gezintilere, tv dizilerine (tüm diziler kalabalık ilgisi çekmenin
ötesinde bir amaç taşımaz) dalmayın.
Can
sıkıntısı bunlardan kat be kat iyidir.
Canınız
mı sıkılıyor?
Derdiniz
yalnızca vakit geçirmekse, hayalleriniz engelli demektir, önünü açın.
∘∘∘
Bırakın
çocuklarınızın canı sıkılsın.
Sakın
ola onları oyuncağa boğmayın; arkadaşlarıyla olur olmaz birlikteliklerde uzun
süreler harcamalarına göz yummayın ve de asla bunları teşvik etmeyin.
Can
sıkıntısı hepsinden kat be kat iyidir.
Onlara
benim rahmetli güzel annem gibi “Oğlum ne yapmamı istiyorsun, davul zurna mı
getirteyim sana!” da demeyin.
Can
sıkıntısı ilgi ve beceri eksikliğinden doğar. “Hayal” eksikliği temelinde
yeşerir.
Çözümün, herkesin kendi elinde olduğunu ve de “okumanın” hayal etmeyi besleyeceğini
söyleyin çocuklarınıza.
Seyretmenin ve dinlemenin değil okumanın...
∘∘∘
Bırakın
canınız sıkılsın.
Kurtulmak
için sofrayı kurup bir tek rakı eşliğinde rahatlamayı düşünmeyin.
Güzel
bir sofrada içilecek bir duble rakı, hayallerinizi besleyen güzel bir günün
kutlaması ise anlamlıdır.
Sıkıntının
neresini kutluyorsunuz?
∘∘∘
Bırakın
canınız sıkılsın.
Sıradan
dost muhabbetlerini ilaç diye çekmeyin içinize, umutsuzluğunuzu beslersiniz.
Can
sıkıntısı “umuttur”, eğer hayallerinizi besleyerek yeni yollar keşfederseniz.
Can
sıkıntısı depresyonun ve de sıradanlığın hüzünlü çeşmesidir, eğer yalnızca zamanı unutabilmek için, deneye geldiğiniz için
boş adımların gölgesine yine sığınırsanız.
∘∘∘
Can
sıkıntısı hem umuttur, hem ölüm.
Umuda
gidecekseniz bırakın canınız sıkılsın.
Bir
an önce kendinizi bulursunuz.
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder