Kendi
sorusuna yanıt arayan biri gelip bir şey sorarsa ne âlâ…
İki karşı
görüşün tartışarak birbirini ikna etmeye çalışması belaya kürek çekmektir.
İşe
yaramaz ve faydasız olması bir yana zararlıdır…
∘∘∘
Tartışma
eleştiri değildir.
Bilek
güreşidir.
Yenilen
sorunun, yenen yanıtın parçası olmaktan uzaktır.
∘∘∘
İkna
olunca, aklın yatar, mantığın uygun bulur, -yanlış doğru- öğrenirsin…
Tartışmada
kimse ikna olmadığı gibi daha da kemikleşirler…
∘∘∘
Liberalizmin
büyük filozofu K.R. Popper[1] (ö. 1994) tartışmayı
kutsamıştır:
Taraflar
ne kadar zıt görüşlü olursa olsun doğruya doğru daha iyi bir pozisyonda bulacaklardır
kendilerini.
Bilim
felsefesinde müstesna bir edinmiş olan Popper, iki konuda hayatın içinde
yanlışlanmıştır:
Bir,
tartışma öğrenmeyi zıvanasından çıkarıyor; demagojiye indirir; eleştiri
önemlidir, yanlızca dinleyip içine sindirebilirsen…
İki,
açık toplumlarda bilimin her derde deva olacağı konusunda kimse endişe
etmemelidir…
Oysa
açık toplumlar kapanmakta, bilim –üniversiteler-, doğrunun peşinde gidecek
yerde para kazanmanın ve gücün basit bir aracı olmakta, doğa ve hayat
karşıtlığı rolünden sıkılmamaktadır…
∘∘∘
Başka
fikirlerden beslenmeden yolunu bulamazsın…
Ama tartışarak
değil; esinlendiğin sokakları içtenlikle sindirerek, tek başına, yalnız, sen ve
düşüncelerin…
∘∘∘
Tartışma
bol bol şarlatan yaratıyor…
Söyleme,
konuşma, yazma ve de okuma ise yeni dünyalar…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder