Bildiklerinle girersen, bayramın sana yapacağı bir şey yoktur.
∘∘∘
Her
sabah yeni bir dünyanın, her bayram yeni bir hayatın kapısını aralamalı.
Fırlatılmışlığını
unutursan sabahın, zihnini bilgisayarı boşaltırcasına kazıyıp temizlemezsen
bayramın tadını alamazsın.
∘∘∘
Rezillikleri,
alçaklıkları, kalleşlikleri, gönlünü rahatlatacak ayarda görünmeyen karanlıklara
gömeceğin puslu durağanlık değildir bayram…
Her
şeyi unutup geride bırakacak denli cesur olman için durmaktır…
Eskinin
zehirli çıkıntılarına panzehir aramak yerine, ruhunu bilgi ve duyguların
bütününden özgürleştirip zamanın şiirine yeniden açmaktır.
∘∘∘
Bayram,
zamanın şiiri değilse nedir ki?
∘∘∘
Tüketimin
zehirlediği kişiliğinin nasıl donuklaştığını duyumsarsan zamanın şiiri ruhuna
dokunacaktır…
Bildiklerini
unutmadan bu dağa tırmanamazsın.
∘∘∘
Yakanı sıyıramazsın hayatın anlamı diye sarıldığın boşluklardan…
Unutmazsan aklında ne varsa.
Satın
almanın konforunda parlak nesnelerle hoşça vakit geçirmelerden çok fazlası
vardır hayatta, göremezsin…
Eğlence,
sen olduğun zihinsel kulvarlara coşkuyla geri döndürecek sevinç yüklemiyorsa ruhuna,
kendini kandırmadır; bilemezsin, bildiğin her şeyi arkanda bırakmadan.
∘∘∘
“Al
işte, her şeyi arkanda bırak…” diyedir bayram;
“Buyur
biraz daha eğlen, ardından gene sahteliğe dönersin…” diye değil.
∘∘∘
Tatmamışsındır
bildiklerinin hepsini unutmanın rahatlığını.
Tadını
bilmediğin özgür duygularla uçarsın ufuklara…
Duymadığın
şiirler fısıldanır kulaklarına…
Tanımadığın
benliğinle tanışırsın ilk kez; yaşamın doyumsuz tadı kazınır damağına…
Kendin
olmuşsundur, geri dönemezsin…
∘∘∘
İşte
sana bayram, sonrakini bekleme…
Sil
bütün bildiklerini…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder