27 Mayıs 2020 Çarşamba

Güvendikçe Çirkin İnsan Yaratırsın




Herkes yanlış yapabilir, diye düşünürsen güzel insanlar cennetinde yaşarsın.
∘∘∘

İnsanları 2 gruba ayıralım:
Bir, ilişkide oldukları kişilerin davranışlarını hiç –ama hiç- tahmin etmeyenler.
İki, “Ben insan sarrafı oldum…” diye sürekli öngörüde bulunup ön tavır alanlar…
∘∘∘

Hayal kırıklığı hangi grupta yoğunlaşacaktır?
İkincide…
Apaçık değil mi?
Peki, neden sürekli başkalarını tahmin edeceğimize inanıyoruz?
Şundan:
Herkes diğerlerini kendisi gibi sanıyor da ondan…
Kendilerini tanıdıklarını sanıyorlar, acemi çaylaklar!
Kim bilebilir ne zaman ve nasıl şeytana satılacağını…
Bilemedikleri için hiç satılmayacaklarını sanarak avunuyorlar…
∘∘∘
Avunmakla kalsalar ne âlâ; insanları tanıdıklarını sanarak kuşku duvarlarını güven badanarıyla beyaza boyuyorlar.
Sonuç:
Bir yanda hayal kırıklığı diğer yanda çirkin insanlar…
Hayal kırıklığıyla savrulan, “çirkin” görmeye başlıyor;
Oysa onlar yalnızca insan…
Ve de insan aynı insan.
İnsan ne denli çirkinse onlar da öyle…
Ne denli güzelse onlar da benzeri…
∘∘∘

Gereksiz güvenden sıyırırsan paçanı, bakmışın çevren güzel insanlarla dolmuş…
Umutların artmış;
Umut yalnızca bilginin olduğu yerde canlıdır…
∘∘∘

Ama doğru bilgi;
Otorite tanımayan;
Kuşku ortamında yetişen;
Sürekli yanlışlama gerektiren;
Dünyanın ve hayatın temellerini eşeleyip duran;
Matematiğin ve mantığın rolünü anlamak için didindikçe batan;
Yorulmak şurda dursun yolculuktan haz alan;
Doğa- canlılar ve cansızlar- parçacıklardan oluştuğu; parçacıklar da “dalga” gibi davrandığından, “dalga davranışlarına akıl erdiremediğinde, sıkıntılar içinde kaybolan…
…..
∘∘∘

Daha sayalım mı?
Politikacılar gibi “Ben gelecekten çok umutluyum,” demek işin kolayı…
Gerçekten umutlu olmak öyle mi?

∘∘∘



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder