13 Mart 2020 Cuma

Mutluluk Neden Değişti




Antik çağda “erdemli” olmaktı mutluluk.
Bugün çok kazanmak…
Neden değişti mutluluğa giden yol?
∘∘∘

Nasıl erdemli olunur?
 “Kötü olmama” çizgisini aşıp “iyi” olma durumuna ulaşırsan erdemli sayılırsın.
Safiyâne(!)  biçimde kendin kadar başkalarını da düşüneceksin…
Bazen başkalarını kendinden önceye koyacaksın…
Anlaşılan kaynaklarını karşılıksız biçimde sokağa atıyorsun!
Sana “erdemli” diyorlar…
Sen de mutlu oluyorsun…
Gerçekten komikmiş (!) eskinin insanları…
∘∘∘

Daha bitmedi.
Ruhunu olgunlaştırmanı gerektiriyor erdem.
İnsan nasıl pişirir ruhunu?
Kendi hayatın ve de başka hayatlar üstüne düşüneceksin…
Hepsini ortaklaşa sarmalayan doyurucu bir karara varabilmek için…
Sanat dediğin, edebiyat dediğin, müzik dediğin, şiir dediğin nedir ki?
Bütün hayatlar üstüne yazılmış ölüme dek kol kola birlikte yürümenin hikâyesi değil mi?
Onlarla derinlemesine alış-verişe geçeceksin...
∘∘∘

Dahası var.
Şiirin, edebiyatın ve müziğin üstüne mutlaka gücünün yettiğince “felsefe” tadı süreceksin…
Hayatları doğrudan konu alan tek bilim dalı değil mi felsefe?
Onsuz –felsefesiz-, “hayatı düşünmenin” ne olduğuna bile yanıt veremezsin…
∘∘∘

Anlaşılıyor mu mutluluğun neden değiştiği?
Eski usul mutluluk para kazanmaya uygun düşmüyor…
Erdemsiz ama karnı tok(!) insanlık’a razı olmak zorundayız…
∘∘∘

Kapitalizmin çıkmaz sokağıdır bu:
Para kazan da nasıl kazanırsan kazan…
(Kanunlara uygun adım gitmek zorundasın diye rahatlamayın ve de insanı güldürmeyin.)
Parayla tüketecek, zamanın nasıl geçtiğini anlamayacak…
Yani mutlu olacaksın…
∘∘∘

Kapitalizmin mutluluğu tüketim bağımlılığıyla zamanı unutmak ve can sıkıntısını yenmektir…
∘∘∘

Eski usul mutluluk ise “iyi insan olmak”ta ve “hayatın kurgusunu derinlemesine içine sindirmek”te yatıyor…
Çehov’un (ö. 1904) “Vanya Dayı”sının son sahnesinde,  Sonya ile dayısının hayatın kurgusuna mecburen razı olmalarının hüznünü asla anlayamaz tüketime bağımlı zamanın ruhu.
Şairin[1], “Melâli anlamayan ‘nesle’ aşina değiliz…” dediği ‘kuşak’tır zamanı eğlenerek unutan kuşak…
∘∘∘

Mutluluk eksikliği duyanlara küçük bir anımsatma olsun diye yazdım…
∘∘∘








[1] Ahmet Haşim (ö. 1933)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder